menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

1982 Anayasası mı, yoksa onu yaptıranlar mı direniyor?

12 10
29.05.2025

1982 Anayasası mı, yoksa onu yaptıranlar mı direniyor?

MUHAMMET KUTLU

Cumhur İttifakı, Türkiye’nin gelişmesini ve dünyada önde gelen demokratik gelişmiş ülkeler arasına girmesinin önünü tıkayan darbe anayasasından kurtulmak üzere hazırlıklarını hızlandırdı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün yaptığı konuşmada, yeni anayasa için 10 hukukçunun görevlendirildiğini belirterek, “Nasıl 15 Temmuz'da darbecilere meydanları dar ettiysek, nasıl sandığın üzerindeki bütün vesayet gölgelerini ortadan kaldırdıysak, inşallah darbe anayasası utancından da bu milleti kurtaracağız” dedi.

Ancak ana muhalefet partisi CHP ve İyi Parti gibi muhalefet partileri, Türkiye’yi vesayete mahkûm eden köhne anayasanın değişmesine çeşitli bahanelerle karşı çıkıyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Anayasaya uyulmuyorken yeni anayasa yapsanız ne olur, yapmasanız ne olur?” sözleriyle topu çoktan taca attı bile. İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da “Yeni anayasa arayışları, Sayın Erdoğan’ın siyasi ikbaline ve yeniden adaylık talebine, aslında ‘Ölene kadar cumhurbaşkanı olmasına’ dair gaflet dolu bir ikmal ve takviye çabasıdır” diyor. Diğer muhalefet partileri de çeşitli gerekçelerle yeni anayasaya mesafeli duruyor.

1982 Anayasasında bugüne kadar, 23 seferde 184 değişiklik yapıldı, adeta yamalı bohçaya döndü. Ancak tüm bu değişiklikler, yeni bir anayasa yapılma ihtiyacını ortadan kaldıramadı. 1982 Anayasasının temelleri acı hikâyelerle dolu. 12 Eylül Askeri Darbesi sonrasında, Sıkıyönetim askeri mahkemelerinde; adil olmaktan uzak yargılama süreçleri; aylarca süren gözaltı ve işkence seansları; “bir sağdan bir soldan” idam edilen onlarca kişi; işkenceyle öldürülenler; idamından sonra masum olduğu ortaya çıkan mazlumlar; maalesef bu acı hikâyelerin kahramanları olarak tarihte yerlerini aldılar.

Bugün 43 yaşında olan 1982 Anayasası, 1987 yılından itibaren değiştirilmeye yönelik çalışmaların muhatabı oldu ve o günden bu yana da tartışılmaya devam ediyor.

37 yıldan bu yana darbe anayasasından kurtulmak ve sivil bir anayasaya sahip olmak amacıyla siyasal iktidarlar tarafından, pek çok taslak hazırlandı, komisyonlar kuruldu, çalıştaylar düzenlendi, farklı hükümetler tarafından irade ortaya konuldu, TBMM başkanları Köksal Toptan, Cemil Çiçek, İsmail Kahraman tarafından çağrılar yapıldı. Ancak tam anlamıyla mutabakat sağlanamadığı için, sadece bazı maddelerde değişiklik yapılabildi.

Darbecilerin ürünü olan ve içinde büyük bölümü vatandaşların devletten korkmasına, hayatını tedirgin ve umutsuz şekilde sürdürmesine yarayan 1982 Anayasası, adeta ülkenin üstüne kâbus gibi çökmüş, gitmemekte direniyor.

Ya da onu........

© Yeni Akit