menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Millî tiyatroya adanan ömür: Ad gününde Hasan Nail Canat (25 Ekim 1943)

12 1
25.10.2025

Millî tiyatroya adanan ömür: Ad gününde Hasan Nail Canat (25 Ekim 1943)
HALİT KANAK

"Oğlum, oyununu heyecanla seyrettim. Artık seni özgür bırakıyorum. Sanatını Allah yolunda kullandığın müddetçe yolun açık olsun."

Bu sözler; o zamanlar tiyatro ve sinema sanatçılarına iyi gözle bakılmayan muhafazakar çevredeki bir babanın oğluna söylediği sözlerle tiyatro yapmasına izin verdiğinin tescili niteliğindeydi.

Kendisine izin verilen kişi Hasan Nail Canat 25 Ekim 1943 pazartesi günü dünyaya gözlerini Kayseri’de açmıştı.

Babası Nakşibendî tarikatına mensup iyi bir sofi, annesi ise Anadolu irfânı ile yoğurulmuş gün görmüş bir hanım anneydi. Hasan Nail Canat henüz 4 yaşında iken babası ile gittiği camide vaaz veren Hoca'yı evde taklit edince oyuncu yetenekleri de belirmeye başlamıştı.

ilkokuldan sonra gittiği Kayseri Anatamir Fabrikası'nda açılan Orta Sanat Okulunda Mustafa Miyasoğlu, Bekir Oğuzbaşaran gibi isimlerle birlikte okudu. Bu onun tiyatro ile tanıştığı yıllardı. Buradan mezun olduğunda başladığı Kayseri İmam Hatip Lisesinde ise çok istediği müsamerelerde oynamaya başlamıştı bile.

Mezuniyet sonrası uçak ana tamir fabrikasında teknisyen olarak çalışan Canat, bir taraftan da tiyatro çalışmalarına devam ediyorken, 1964 yılında tiyatrocu Üstün İnanç ile tanışır ve onun tiyatro ekibine dâhil olur.

1968’li yıllara gelindiğinde ilk öğrenci hareketleri de başlamıştır. Olup bitenleri bir müddet izler. Gördüğü manzara korkunçtur. Kuzeyden esen kızıl rüzgarlar bâzı gençleri savurmaya başlamış, onlardan komünizm batağına saplananlar Türkiye’yi komünistleştirme faaliyetlerinin içine girmiş, bunun için yapılan toplantılar, yürüyüşler, işgâllerle öğrenci hareketleri almış başını gitmişti.

Yapılan propagandalar geleneklerine, inançlarına, ülkesine düşman bir gençlik yetişmesine sebep oluyordu.

İşte böyle bir ortamda Hasan Nail Canat ortaya çıktı. Yürekleri kanatan bu duruma, ülkesini seven her millî insan gibi kayıtsız kalamazdı, bir şeyler yapması gerekiyordu. Vakit kaybetmeden yazıp oynadığı “Moskof Sehpası” adlı ilk tiyatro kitabını kaleme aldı. Hedefinde gençliği uyandırmak, bu propaganda karşısında milletini diri tutmak, devletine omuz vermek vardı.

Yollara düştü. Anadolu’yu bir baştan bir başa........

© Yeni Akit