menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cami hoparlöründen tabela kuyruğuna

30 1
22.11.2025

Cami hoparlöründen tabela kuyruğuna

ALİ OSMAN AYDIN

Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki Kurşunlu Camii'nin hoparlörlerinden yüksek sesle Kur’an tilaveti yayınlanıyormuş. Etrafta bulunan bazı kafe sahipleri de cami minaresinden yapılan Kur'an tilavetinden şikâyetçi olmuşlar. Olay sosyal medyaya taşındı ve bir anda “din düşmanlığı ve din düşmanlarıyla mücadele” eksenine çekildi.

Dini paylaşımlarıyla ciddi bir takipçi kitlesi edinen bir hesap şöyle diyor:

“Ne zelil olmuşuz; caddeler, cafeler, kahvehaneler, tribünler, düğünler vs hepsi milletin huzurunu düşünmeden müziğin sesini sonuna verir ama cami ezanı, Kur'an tilaveti oldu mu hemen medeniyet, saygınlık ve huzur diye dile gelirler. Diyarbakır halkı buna sessiz kalmayacak.”

(Müziğin sesini açmanın milletin huzurunu düşünmemek olduğunu itiraf etmiş aslında burada)

Başka biri “O cafelerin yanında çan sesi çalsaydı rahatsızlık bir yere memnun bile kalırlardı.” demiş . Bir diğeri: “Hop beyler burası Peygamberler ve sahabeler şehridir, birkaç çapulcuya bırakmayız. Bu toprakların mayası İslam'dır ve bu maya bozulmayacaktır inşallah.”

Sakin olun beyler! Kimsenin Kur’an okunmasını yasakladığı yok. Sadece, ‘okurken mahalleye dinletmeyin’ demek istemiş olamazlar mı?

Günün o saatinde insanlar kafelerde oturuyor, yiyor, içiyor, sohbet ediyor, çalışıyor, tuvaletini yapıyor. Bunu bilerek insanlara yüksek sesle Kur’an dinletmenin maksadını anlamıyorum. Neden herkese dinletilmeye çalışılıyor?

Bence asıl tartışılması gereken bu olmalı!

Kur’an’ın tilaveti mahalleye yüksek sesle yayıldığında ciddî bir şekilde........

© Yeni Akit