menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Özgürlüğün simgesi!”

31 0
09.07.2025

“Özgürlüğün simgesi!”

ALİ OSMAN AYDIN

Kitle iletişim araçları bu kadar yaygın değilken dünya toplumları bugünkünden daha muhafazakardı.

“Rock’n Roll” müziği ilk çıktığında Amerika’da büyük bir toplumsal muhalefetle karşılaşmış hatta uzun yıllar eleştirel kilise vaazlarına konu olmuştu. Din adamları gençlerin bu “ahlaksız müzikten” uzak tutulması için aileleri uyarmak zorunda kalmıştı.

Elvis Presley’in 1956’da “Hound dog” şarkısındaki bugün için çok muhafazakâr kabul edilebilecek dansı, televizyon değerlendirme kurulu tarafından toplumsal ahlaka aykırı bulunduğu için yasaklanmak istenmişti.

Elvis Presley, 1956’da televizyonda çıktığında sadece bedeninin üstü gösterildi çünkü dansı "müstehcen" bulunuyordu. Bu yüzden eleştirmenler rock’n roll'u “şeytani”, olarak nitelendirmişlerdi.

*

Tıpkı müzik ve dans gibi erkek, kadın kimliğine dair pek çok konu da katı sınırlarla çevriliydi dünyada. Bu sınırlardan biri de kadınların sigara içmesiyle ilgiliydi.

Mini eteğin 50’li yıllara kadar “kötü kadın” kıyafeti olarak görüldüğü Fransa örneğindeki gibi sigara da fazlasıyla erkeksi bir imgeydi.

1908’de New York’ta sigara içen kadınları hedef alan bir yasa çıkarılmıştı. New York Belediye Meclisi kadınların kamusal alanda sigara içmesini yasaklamıştı. Yasağı dinlemeyen kadınlardan Katie Mulcahey gözaltına alınmıştı.

Dönemin popüler filmlerinde kadınlar devlet politikası gereği geleneksel “anne, eş, ev hanımı” rollerinde gösteriliyordu.

Sigara erkek egemenliğiyle özdeşleştirildiği için ataerkilliğin bir sembolü olarak görülüyor ve bu nedenle sosyal mekanlarda sigara içen kadınlara 1920’lerin New York’unda “kötü yola düşmüş kadın” olarak bakılıyordu.

Bu algı sigara şirketlerinin yeteri kadar kadın müşteri........

© Yeni Akit