menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İki vefat: Bir başörtü yasakçısı, bir başörtü mağduru

434 0
27.08.2025

İki vefat: Bir başörtü yasakçısı, bir başörtü mağduru

ALİ KARAHASANOĞLU

Emin Alıcı..

Profesör doktor..

Dokuz Eylül Üniversitesi’nde, 28 Şubat sürecinde tıp fakültesinde dekanlık, daha sonraki yıllarda aynı üniversitede rektörlük yaptı..

Başörtülü öğrencileri dekan olduğu dönemde tıp fakültesinden kovalarken, rektör olduğunda da tüm üniversitede yasağı uygulamıştı..

3 Ekim 1998 tarihli laikçi bir gazeteden aktarayım, yaşanılanları:

“Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde toplanan bir grup türbanlı öğrenci ve avukatları, üniversite yönetiminin YÖK disiplin yönetmeliğinin uygulanmasında usulsüzlük yaptığını iddia etti. Türbanlı öğrencilerin derse alınmamalarını tutanakla tespit ettirmek isteyen öğrenci ve avukatlarına Fakülte Dekanı Prof. Dr. Emin Alıcı’dan cevap gelmedi. Sabahın erken saatlerinde üniversiteye gelen öğrenciler ve avukatları ile üniversite güvenlik görevlileri arasında gergin dakikalar yaşandı. Grup gittikten sonra iddiaları yanıtlayan Dekan Alıcı, ‘Anayasaya göre davranıyoruz. Laiklik ilkesi var. Devletin hukuk kurallarını uyguluyoruz. Kimseden emir almak zorunda değiliz. Yargısız infaz yapmıyoruz. Birçok türbanlı öğrenci başını açtı. Birkaç kişi kaldı’ diye konuştu.”

Tabii ki, Müslüman bir rektörün başörtü yasağı uygulamasından memnuniyet duyacak değilim.

Tabii ki, nüfus kağıdında dini hanesinde İslam yazan onlarca rektör de benzer bir yasağa imza atmıştı..

Ama size de ilginç gelmiyor mu, başörtü yasağı uygulayan bu rektörün, aslında kendisinin hristiyan olması..

Ben Müslüman bir insan olarak, Almanya’ya gideceğim.. Ve orada, bir öğrencimin kiliseye gitmesine engel olmaya kalkacağım.. Kendim Müslümanım ya.. Onun kiliseye gitmesine engel olmak istiyorum.. Bunu fikri planda savunabileceğime inanmıyorum.. Gerekçe olarak da, laiklik ilkesini öne çıkarıyorum..

Ve “Laiklik gereği, senin kiliseye gitmen yanlış” diyorum.. Aslında amacım, hristiyanın ibadet etmesini engellemek.

Kim kabul edebilir bunu?

Türkiye maalesef bu hoyratlığın birebir örneğinin bu ülkede yaşanmasını kabul etti..

Maalesef, bu soytarılığa onay verildi..

Bu adam, Atatürkçü ve laik bir yurtsever olarak tanıtıldı.. Laiklik gereği olarak, kız öğrencilerin başlarının açılmasının istendiği iddia edildi..

Ama adam, hristiyan........

© Yeni Akit