Fırka-i Naciye ve Ehl-i Necat olabilmek!!!
Fırka-i Naciye ve Ehl-i Necat olabilmek!!!
Ahmet Maranki
Karanlıklar içindeki İslam dünyasında; hepimize sırat-ı müstakimi gösterecek bir konuyu bu cuma günü bir kere daha dikkatlerinize sunmak istiyorum!
“Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bunların içinden bir fırkası ehl-i necat olacaktır.”
Ashab sormuş: “Yâ Resûlâllah, o kurtulan fırka hangi fırka olacaktır?”
Şöyle cevap vermiş:
“Benim sünnetimden şaşmayanlar kurtulanlardan olacaktır! Yâni Ehl-i sünnet ve cemaat mensuplarıdır.”(Tirmizi, İman, 18; İbnu Mace, Fiten, 17)
Fırka-ı Naciye, kurtuluşa eren, ahiretteki her türlü azaptan beraat ederek, necatını, kurtuluşunu eline alan topluluk, zümre demektir ki, bunun bir adı da “Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat”tir.
Fırka-ı Naciye!
Sahabîlerin, Fırka-ı Naciye’den sormaları üzerine Hz. Peygamber (s.a.s), Fırka-i Naciye’yi:
“Benim yürüdüğüm yola ve bu yolda beni takip eden ashabımın yoluna uyanlardır” diye tarif etmiştir. İşte Yüce Allah’ın Resulü Sevgili Peygamberimizin ashabının yoluna uyanlara «Sünnet ve topluluk mensupları» anlamında “Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat” denilmiştir.
İmam-ı Gazali’nin görüşü!
Fırka-ı Naciye’nin bu doğru yolunun, kurtuluşa götüren yolunun esaslarını itikadi noktadan toplu bir şekilde şu üç hükümde toplamaktadır:
1) Allah’a İman,
2) Nübüvvete İman -ki meleklere ve kitaplara imanı da içine alır
3) Ahirete İman (İmam-ı Gazâlî, Faysalu’t-Tefrika, Mısır 1325, s.15) KUR’AN‘DA EHL-İ NECAT VE EHL-İ SÜNNET!
“Ey İnananlar, Peygamber size ne verirse onu alın, sizi neden menederse ondan geri durun; Allah’tan sakının, doğrusu Allah’ın cezalandırması çetindir.” (Haşr, 59/7)
“Ey Muhammed! Eğer sana cevab veremezlerse, onların sadece heveslerine uyduklarını bil. Allah’tan bir yol........© Yeni Akit
