menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yabancı acılar, tanıdık yorgunluklar

14 0
16.08.2025

Yabancı acılar, tanıdık yorgunluklar

Ahmet Can Karahasanoğlu

Baklalı’da, duvarları rutubetten yer yer dökülmüş, kesif bir idrar kokusunun hâkim olduğu kahvede, yirmili yaşlarında bir genç bulduğu sokak köpeğinin hikâyesini anlatıyor. Hayvancağızı açlıktan ölmek üzereyken bulmuş. Anlatırken gözleri yaşarıyor. Önüne konulan çay soğumuş ama aldırmıyor.

Onu dinlerken kendime şu soruyu soruyorum: Bir başkasının acısını insan ne kadar yüklenebilir? Ve o yükü taşırken nerede durmak gerekiyor?

Empati kavramının ince bir çizgisi var. Yetersiz olduğunda taş kalpli yapar; fazla olduğunda ise kendini bir anda başka birinin enkazında bulabilirsin. Bazı insanlar da başkalarının hikâyelerine o kadar dâhil oluyor ki, kendi hikâyeleri onlardan daha trajik hâle geliyor ama fark edemiyorlar.

1999 yılıydı, tarihi hiç unutmuyorum; çünkü kadın numerolojiden, ebced........

© Yeni Akit