Hüzün çağının felaketi
Hüzün çağının felaketi
AHMET CAN KARAHASANOĞLU
Tolstoy mutsuzluğu tek cümlede özetlemişti:
“İnsan, başkalarının gözünde iyi görünmek için kendinden ödün verir; işte mutsuzluğun kaynağı buradadır.”
Olgunlaşmamış insan fıtratı işte böyle muazzam bir ifadeyle özetlenir.
Muhatabın tepkisine göre pozisyon aldıkça anlamsızlık artar, iç disiplin deforme olur.
Beklentileri kiraya vermek aklı teskin eder ama ruhu hırpalar.
İç sesimizin tınısını başka kulakların duyacağı titreşime ayarlama ezikliğinin altında yetersizlik hissi vardır. Dolayısıyla (çoğu zaman) muhatabımızın tepkileridir muhabbetimizi şekillendiren. Abartılı bir ifadeyle, aslında kimse kimseyle ‘gerçekte’ konuşamaz. O hâlde nedir konuşma? Kanımca büyük bir muamma… Gayesi belli de olsa sonucu asla bilinemeyen bir dehliz. Semantikçilerin üzerinde çokça tartıştığı bu mevzular elbette bir köşe yazısının küfesine sığmaz;........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden