menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

CHP’ye Operasyonlar, Rejimin Krizi ve Emek Cephesi İhtiyacı

14 0
07.06.2025

12 Eylül’ün Gölgesinde Rejim

Türkiye’de siyasal rejim, 12 Eylül askeri darbesinin mirasını taşıyan otoriter bir süreklilik içinde şekillenmiştir. Bugün CHP’ye, belediyelere ve halkın sandıktan çıkan iradesine dönük saldırılar, bu mirasın güncellenmiş biçimidir. Kayyım politikası, sadece idari müdahale değil; halkın kendi iradesini yok sayan, tekelci ve otoriter bir devlet mekanizmasının yapısal baskısıdır.

Erdoğan’ın 2019 yerel seçimlerindeki yenilgisini kabul etmeyip CHP’yi hedef alan özel yargı operasyonları, rejimin yeni restorasyon evresine işaret eder. Bu evrede muhalefet “ölümle” tehdit edilmekte, sistem içi küçük uzlaşılar “tek seçenek” olarak sunulmaktadır. CHP’nin bu saldırılar karşısındaki tepkisizliği ve örgütlenme konusundaki yetersizliği, onu edilgen bir konuma sürüklemektedir.

Sosyalistlerin ise yaşananlara seyirci kalması, mücadele iradesi açısından büyük bir çelişkidir. Oysa bu tarihsel an sadece kriz değil, aynı zamanda devrimci çıkış imkânları taşıyan bir dönemeçtir.

Siyasal Alanın Tasfiyesi Kayyım Politikası ve Yargı Operasyonları

CHP’ye dönük yargı hamlesi, Erdoğan rejiminin 2019 yerel seçimlerindeki yenilgisini kalıcılaştırmak için attığı otoriter bir adımdır. Seçimle gelenin seçimle gitmesini bile fazla bulan bu anlayış, rejimin özünü ortaya koyar.

2016 sonrası Kürt belediyelerine yönelik kayyım uygulamaları şimdi CHP’li büyükşehirleri hedeflemekte, bu politikalar sermaye sınıfının çıkarlarını koruma amacını taşıyan neoliberal bir saldırıdır. Kamucu eğilimler taşıyan yerel yönetimler, neoliberal sermaye birikimi için doğrudan bir tehdittir.

Dolayısıyla CHP’ye yönelik müdahale, halkın kamucu taleplerine, yerel öz yönetim arayışlarına ve demokratik katılıma topyekûn bir saldırıdır.

CHP’nin Örgütsel Zaafları ve Sınıfsal Konumu

CHP içindeki sermaye uzlaşmacı kliklerin, iktidar ve sermaye ile olan çıkar bağları nedeniyle bu süreci yeterince sahiplenmemesi, muhalefetin sistem içi sınırlarının aşılmasını engellemektedir. Parti tabanında ve örgütlerinde yaşanan kopukluk, halkın acil sorunlarına yanıt üretme kapasitesini zayıflatmaktadır.

Sosyalistlerin CHP’de bağımsız, emek ve halkçı çizgiyi güçlendirmek için kararlı ve örgütlü bir müdahaleye ihtiyaç vardır. Ancak bu müdahale, CHP’nin içine hapsolmak değil; oradaki emekçi dinamikleri güçlendirerek........

© Yarın Haber