Yeni kapitülasyonlarımız hayırlı olsun
Muharrem Karanfilci yazdı…
Türkiye, Osmanlı dönemine ait kapitülasyonlardan, bir kesimin her fırsatta saldırdığı, milletin kanını emen Lozan Barış Antlaşması ile kurtulmuştur. Eskiden tarih ders kitaplarında “Kapitülasyonların Kaldırılması” başlığı adı altında okutulduğu zaman, bir başarı hikâyesi ve onur vesilesi olarak algılanırdı. Ve öyleydi.
Peki, bu kapitülasyonlar neydi?
Kapitülasyonlar; bir devletin, başka bir devlete kendi toprakları üzerinde tanınan idari, ekonomik, adli vb. imtiyazların tümünü kapsamaktadır.
Osmanlı döneminde kapitülasyonlar, diğer ülkelerle karşılıklı olarak yapılmış olsa da ekonomik gücü daha iyi olan ülkenin lehine olduğu için, Osmanlı Devleti bundan büyük zarar görmüştür.
Bugüne geldiğimizde ise bu kapitülasyonlar, tek taraflı olarak verilmeye başlanmıştır. Bu, Türk milletinin ileride başına örülecek çorabın en büyük göstergelerinden biridir. Tek taraflı imtiyazlar asla kabul edilemez.
Kapitülasyon temeline bakıldığında ve evrensel adalet çerçevesinde değerlendirildiğinde, zaten bir ülkenin prestiji ve uluslararası saygınlığı için büyük bir engel teşkil eder. Düşünün ki; bir ülkeye ayrıcalık tanıyorsunuz, diğer bir ülkeye “olmaz” diyorsunuz. Bu, sizinle ekonomik anlamda dahi olsa diğer ülkelerin size yaklaşımını değiştirmez mi? Bu durumu pazarlık konusu yapmazlar mı? Ülke saygınlığı nerede kaldı?
Evet, Amerika’ya tanınan imtiyazlardan bahsediyorum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ulak oğlan Junior Trump ile İstanbul’da gizli gizli görüştükten sonra, © Veryansın TV





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d