menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yok edilen habitat

12 1
11.07.2025

İsmet Hergünşen yazdı…

Ormanların bitki örtüsü umut ve cesaret verir, kök salmayı öğretir. Hayatta kalmak için gerekli olan faydayı sağlar. Bunlara temiz hava, temiz suya erişim, gölge ve yiyecek dahildir.

Şehirliler için, bir zamanlar bırakın ağaçları, derme çatma saksılarda özenle yetiştirilen bitki ve çiçekler bile çok kıymetliydi.

Tek katlı, mütevazı evlerin bahçeleri, doğayla tanışmanın ilk yeriydi.

Mesire yerleri ya da kırlar sadece toprağın kokusunun hissedildiği yerler değildi.

Özgürce, kardeşçe ve eşitçe nefes alınan; toplumsal birlikteliğin, dayanışmanın ve topluca eğlenmenin adresi olarak görülürdü.

Kimse kimsenin ne mezhebini ne meşrebini sorgular ne de ötekileştirirdi.

Yüksek katlı binaların inşasına geçilmesiyle birlikte, geniş balkonlu apartmanlar yalnızca yeşil alanları değil, özel hayatı bitirdi, sosyalleşmeyi azalttı.

Tarihi binaların dışında, Fransız balkonlara rastlamak da mümkün değildi.

Bugünse, önünde 1-2 bodur ağacın, birkaç metrekarelik çimin bulunduğu ve insanların tek pencereli salonlara sıkıştırıldığı en azı 15 kat olan devasa binalar var.

Doğayı, karıncayı ve solucanı tanımayan; sokak oyunlarını, ellerindeki akıllı telefonlarda oynanan oyunlar sanan şişmanlaşmış genç nesil var.

Türk sinemasının adı bile “Yeşilçam” idi. Dört yapraklı yoncasıyla anılırdı. Şimdilerdeyse Beyoğlu’nda yalnızca bir sokak adı.

Köylümüz ise Atatürk’ün veciz sözünde yer bulduğu gibi: “Milletin........

© Veryansın TV