menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsrail’in hedefindeki KKTC ve Türkiye’nin yapması gerekenler

23 0
09.08.2025

Barış Doster yazdı…

İsrail bir yandan Gazze’deki vahşetine, barbarlığına, soykırımına devam ediyor, bir yandan da KKTC’de arazi satın alarak nüfuzunu artırmaya, KKTC’nin İsrail için güvenlik tehdidi olduğu yalanını yayarak, KKTC’yi hedef almaya çalışıyor. Türkiye’ye karşı, Yunanistan’la ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle (GKRY) ilişkilerini geliştiren İsrail’in, Türkiye ve KKTC karşıtı hamlelerine karşı, atılması gereken önemli adımlar var.

Madde madde sıralayalım…

Birincisi, Doğu Akdeniz’de, arkasına ABD ve Avrupa Birliği (AB) emperyalizmini alan Kıbrıslı Rumların, İsrail’le gelişen ilişkileri, ABD’nin birkaç yıl önce kaldırdığı silah ambargosundan sonra daha da hızlandı. Türkiye’nin bölgedeki yalnızlığından ve Suriye’yle, Mısır’la yaşadığı gerilimden de yararlanarak, önemli adımlar attılar. Arap ülkelerinden de destek gördüler. Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarının zenginliği de ABD başta olmak üzere emperyalist güçlerin iştahını kabarttığından, bölgedeki rekabetin sertleşmesi, Kıbrıslı Rumlara alan açtı. Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesi, İsrail’in katliamlar ve soykırımlarla, Filistin’de Hamas’ın, Lübnan’da Hizbullah’ın etkinliğini geriletmesi de, Atlantik cephesinin elini güçlendirdi. Rusya ve İran ise zemin kaybeden ülkeler oldular.

İkincisi, Ege Denizi’nde Yunanistan; ana karasının 10 katından fazla deniz yetki alanı istiyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi; kabaca 5 bin 600 kilometrekare yüzölçümüne karşın, Akdeniz’de, bunun yaklaşık 30 katı deniz yetki alanı talep ediyor. Batı, Yunan – Rum tezlerini makul karşılıyor. Meşru görüyor. Türkiye’ye ise Kıbrıs Rumlarının istediğinin dörtte birinin verilmesini öneriyor. Batı, Yunanistan ve Kıbrıs Rumları, Kıbrıs Türklerini, adadaki eşit ve egemen bir devletin yurttaşları olarak değil, azınlık toplumu olarak görüyorlar.

Üçüncüsü, Kıbrıslı Rumlar; 1954 yılından beri Enosis peşindeler. Adanın tamamına, hemen, tek başlarına hakim olmak istiyorlar. Megali İdea, Helenizm, Kıbrıs Rumları ve Yunanistan’ın ortak hedefi. Adada, iki farklı, iki ayrı, iki bağımsız, iki egemen, iki eşit devlet olduğunu kabul etmiyorlar. AB’ye üye olmaları, batının da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni, Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla ve adanın tamamının temsilcisi olarak tanıması, Rumları daha da küstahlaştırıyor.

Dördüncüsü, KKTC’nin Türkiye dışında hiçbir devlet tarafından tanınmaması, Orta Asya’daki Türk devletlerinin de (Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan) KKTC’yi tanımak şöyle dursun, geçtiğimiz aylarda Kıbrıslı Rumlarla ilişkilerini geliştirme yönünde adımlar atıp, büyükelçi atamaları, Türkiye’nin ve KKTC’nin elini zayıflattı. Böylesine haklı ve meşru bir davada, Türk dünyasının, İslam dünyasının desteğini alamamak, Türkiye ve KKTC açısından önemli bir sorun.

Beşincisi, Türkiye ve KKTC, adada, iki devlete dayalı egemen eşitlik ilkesinden,........

© Veryansın TV