menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

13 0
19.05.2025

Yere düşen kelimeleri toparlamaya çalışıyorum. Düşlerim bir hayli uzak benden. Matemine bürünmüş bir sevdayı kollayacak takatım kalmamış. Sakinlikle tedirginlik arasında ince bir yerdeyim. Saçlarım dağınık, gözlerim buğulu ve sesim olabildiğince titrek. Sulara akseden yüzüm sanki bin yıldır kendini bulamamış bir derviş gibi şaşkın. Bazen yavaşça bazen olabildiğince hızlı bir şekilde geçiyorum sokakları. Eski Arnavut taşlarından örülü sokaklar tarihin gizemini anlatıyor gibi gururlu. Ama ben ne gururu ne de övüncü taşıyabilecek kadar güçlü hissetmiyorum kendimi.

Yaşamak nedir sorusunun cevabını aramaktan da yorulmuşum. Yaşamak denilen şeyin tanımını sanki unutmuş gibiyim ya da yaşamak denilen şeyin bir onur mu yoksa bir sorumluluk mu olduğunun ayırdına varmaya çalışıyorum. Geceler, gündüzler birbir ardı sıra sıralanmakta. Ben günü kaça böleceğimi ya da bölmem gerekip gerekmediğinin bile ayırdına varamıyorum. Bir telaş, bir telaş ki kendimi kendimden uzaklaştırıyorum. Yürüdüğüm her yol, geçtiğim her sokak ve kulağıma değen her ses zamanla anlamsızlaşıyor, ruhunu kaybediyor.

İnsanların sesleri büyük bir gürültüyle kulağıma çarpıyor. Ölümler, piyasalar, kazançlar ve kaybedişler hepsi aynı cümlenin içinde birbiriyle yarışıyor. Anlam veremediğim çoğulculuk içinde her uğultu kendine sığınacak bir gönül buluyor. İhtiraslar, hırslar, kaygılar, ağlaşmalar hepsi bir sesin içinde besteye dönüşebiliyor. Ben böylesi bir müziğe alışık değilim. Kulaklarım zonkluyor ve beynime iletiler düşmez oluyor. Yağmurlara hasret kaldığımı hatırlıyorum. Düşlerim, düşe koyduklarım heybemden dökülüveriyor.

Zihnim utançtan örülü bir tablo gibi. İnsan olmanın nedenselliğini arayıp bulamamaktan endişeliyim. Herkes bulduğumu zannediyor. Ama utançlardan örülü bir kaosun içindeyim. Herkes her şeyi biliyor ama hiçbir şey söylenmiyor ya da söylenenler fincancı katırlarını ürkütmüyor. Ölmek diyoruz ama yaşarken öldüklerimizi ve sessizliğimiz yüzünden öldürdüklerimizi saymıyoruz. Yaşayan ölüler olmaktan memnunuz ve adına yaşamak diyoruz. Şarkılar dinliyor ama anlamıyoruz, şiirler desek şairlerin zevzekliği işte diyoruz. Ne nesire hayret........

© Venhar Haber