Geçmişten günümüze bürokratik sorunlar
Türkiye’de devlet geleneği, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras kalan güçlü bir bürokratik yapı üzerine inşa edilmiştir. Bu yapı, zaman zaman siyaset ve halk iradesiyle rekabet eden, hatta onu baskılayan bir güç odağına dönüşmüştür. Bugün hâlâ etkisini hissettiren “bürokratik oligarşi” kavramı, devletin kurumsal hafızasını koruma iddiası ile halkın talepleri arasında süregelen gerilimin bir yansımasıdır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda merkeziyetçi bir yönetim anlayışı hâkimdi. Padişahın mutlak otoritesi altında bile bürokrasi, devletin işleyişinde kritik bir rol oynuyordu. Osmanlı’nın modernleşme çabaları, özellikle Tanzimat Fermanı (1839) ve Islahat Fermanı (1856) bürokratik yapıyı daha da güçlendirdi.
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte bürokrasi, yeni rejimin kurumsallaşmasında merkezi bir rol üstlendi. Yeni yönetim Osmanlı’nın güçlü bürokratik geleneğinden yararlandı. Ancak bu dönemde bürokrasi, halkın doğrudan yönetime katılımına mesafeli bir tavır aldı. Tek parti dönemi boyunca devletin kadroları, modernleşmeyi yukarıdan aşağıya bir süreç olarak görerek........
© tv100
