Gazetecilik, gerçeği arama yolculuğudur
Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Gazeteci, doğru, tarafsız ve güvenilir bilgileri toplamak, araştırmak ve kamuoyuna aktarmakla görevli kişiye denir. Gazeteciler, olayları ve gelişmeleri takip ederek yazılı, görsel veya dijital medya aracılığıyla halka sunar. Gazetecilerin en önemli görevlerinden biri de toplum adına denetleme görevini üstlenmektir. Bu görev, demokrasinin temel taşlarından biridir ve halkın çıkarlarını korumayı hedefler.
Kuvvetler ayrılığı ilkesinde “dördüncü kuvvet” olarak adlandırılan basın; yasama, yürütme ve yargı gibi devletin temel organlarını denetleme işlevi görür. Bu rolü sayesinde basın şimdiki adıyla medya, toplumda şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin uygulanmasına katkı sağlar.
Buraya kadar yazdıklarım her İletişim Fakültesi öğrencisine verilen teorik bilgilerdir. Tabi uygulamada işler biraz değişiyor. İletişim Fakültesi’nden belli bir disiplinden geçerek mezun olan gençler mesleğe atılınca adeta sudan çıkmış balığa dönüyor.
Teorik eğitimde etik değerlere bağlılık vurgulanırken, pratikte gazeteciler çoğu zaman bu değerlerle ekonomik ve siyasi çıkarlar arasında sıkışıp kalır. Haberin çarpıtılması, sansürlenmesi, manipüle edilmesi ve taraf olma mecburiyeti gibi durumlarla karşılaşmak mesleki motivasyonu olumsuz etkiler.
Gazetecilik, sadece bir meslek değil, aynı zamanda kamu yararını gözetmek adına alınan büyük bir sorumluluktur; bazen fedakârlık, bazen cesaret, en çok da vicdanın sesi olmaktır. Gazetecilerin, herhangi bir grubun veya siyasi partinin ideolojik yansıması değil, doğruyu ve gerçeği araştıran, şeffaflığı savunan ve sorumluluk taşıyan kişiler olmaları önemlidir.
Bir ülkenin her açıdan gelişmesi, kalkınması özgür ve bağımsız gazetecilerin meslek etik değerleri doğrultusunda görevlerini yerine getirmesi ile ancak mümkündür. Gazeteciler, yolsuzlukları, suiistimalleri ve yanlışları ortaya çıkararak, toplumun adalet ve eşitlik beklentilerini artırır. Bu da kalkınma için gerekli adil bir........
© tv100
