menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Lübnan ve Karmik Dönüşüm

13 0
03.06.2025

Ben Lübnan’a hiç gitmedim. Ama arkadaşım Işıl Kardeş Uygun, oraya defalarca gitti. Öyle anlattı ki, sanki ben de onunla Hamra sokaklarında yürüdüm, Beyrut sokaklarında nefis parfüm kokularının arasında kaldım, o şehirde gün doğumunu izledim. Işıl’ın anlattıkları öylesine derin, öylesine duygu yüklüydü ki... beni Lübnan’a astrolojik olarak bakmaya yönlendirdi.

Kişilerin, şirketlerin, ilişkilerin, futbol kulüplerinin doğum haritaları olduğu gibi, ülkelerin de bir doğum haritası var. Lübnan’a baktığımızda, kuruluşundan bu yana sürekli işgal ve sömürge altında kalmış bir ülke olduğunu görüyoruz. Ama her defasında küllerinden yeniden doğmuş. İşte “Ortadoğu’nun Paris’i” ya da “Doğu’nun İncisi” unvanları da boşuna değil. Gerçekten de haritasına baktığınızda bu tanımlamaların göksel karşılığını hissediyorsunuz.

Işıl’ın anlattığına göre, Lübnan dünyada estetiğe kredi veren tek ülke olabilir. Güzel olmak, bakımlı olmak sadece tercih değil, adeta bir kültür burada. İlk defa Beyrut’a gittiğinde, çevresindeki insanların şıklığını görünce dayanamayıp “Bugün özel bir gün mü?” diye sormuş. Oysa sıradan bir pazar sabahıymış. Havaalanından başlamak üzere tüm şehre yayılan nefis parfüm kokuları… Sanki bir modaevi ya da film seti gibi.

Ülkenin demografik yapısı da çok katmanlı. Bölge bölge ayrılmış ve her bölgede etkin olan farklı bir köken göze çarpıyor. Beirut’ta Hristiyanlar yerleşimde. Saida-Sur tarafı Hizbullah bölgesi; Şii Müslümanlar çoğunlukta. Batroun, Hristiyan Maruni ağırlıklı. Jounieh yine Hristiyan bölgesi. Tripoli, Sünnilerin etkili olduğu bir bölge. Suriye sınırına yakın. Dürziler de kendi bölgelerinde etkin. En kuzeyde Naqoura, Birleşmiş Milletler askerî bölgesi… Yani ülke bir bakıma kendi içinde bölgelere göre ayrılmış ama herkes kendi yerinde yaşamından memnun. Eğlence ve keyif hayatlarının vazgeçilmezi.

Beirut Downtown, merhum........

© tv100