Akın Öztürk anısı ve cehenneme çevrilen hayatlar
Zaman geçtikçe ülkemize yaşatılan travmaların aktörleriyle ilgili yeni yeni bilgiler ediniyoruz.
FETÖ konusunda bunun çok örneğini görebiliyoruz. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin üzerinden neredeyse 10 yıl geçti. Bu darbeyi planlayanların, katılanların çoğu cezaevlerinde, kamudan on binlerce FETÖ’cü ihraç edilmiş durumda ve yine on binlercesi de firari ve yurtdışında.
Ama insanlar hâlâ yeni yeni konuşmaya cesaret edebiliyorlar, başlarına gelenleri yazabiliyorlar. Çünkü bu örgüt insanlar üzerinde öyle bir terör estirdi ki iş adamını sahte, yalana dolana dayalı belgelerle, şantajla susturdu, ordu mensubunu kurum içindeki mahrem imamların yaptığı operasyonlarla tehdit ederek, polisi sürgün ederek ya da iftira atarak. Gazetecilere ve yazarlara, sanatçılara sosyal medya ve ellerindeki medya enstrümanlarıyla saldırarak, onları itibarsızlaştırmaya çalışarak sürdürdüler alçakça faaliyetlerini.
Ama ilginçtir, tüm bunların üzerine, durmaksızın cezaevinde olanların masum olduğunu iddia edenler var ki onları şaşkınlıkla izliyorum. Misal Akın Öztürk. Aslında Atatürkçü ve milliyetçiymiş, hiç örgütle ilişkisi yokmuş filan.
Önceki gün elime bir mektup ulaştı.
Gönderen Yusuf Demirel adlı kişi.
Onun kim olduğunu, Akın Öztürk ile ilgili yaşadıklarını, başına gelenleri daha doğrusu getirilenleri aşağıda olduğu gibi alıntıladığım mektubunda okuyabilirsiniz.
Bakalım Akın Öztürk kimmiş? Bir de buradan bakalım.
“Ben 2007 yılında Etimesgut’taki Ankara Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı’nda uçaklarla ilgili Aviyonik atölye komutanlığı yaptığım zamanda İzmir'e tayin istedim ve İzmir Çiğli’deki 2.Ana Jet Üssüne tayinim çıktı. 2007 yılının Ağustos ayından itibaren de Çiğlide Aviyonik Atölye komutanı olarak görev yapmaya başladım.
Üs komutanı Akın Öztürk’tü. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Muğla’da Cumhurbaşkanımızın konutuna saldıran, üç gün sonra yol kenarındaki menfezde yakalanan FETÖ’cü askerlerden ve Menfez paşası olarak anılan Zekeriya Kuzu Muharebe arama Kurtarma (MAK) personeliydi ve devremdi.
Benim devre astsubay, zaman zaman spor yapıyoruz bahanesiyle Akın Öztürk ile mesai sonrası eşofmanla pist etrafında dolaşıyorlardı.
Daha sonra neden dolaştıkları açığa çıktı...
Örgütsel talimatları ve meseleleri konuşabilmek için daha iyi bir imkân bulunamazdı doğal olarak.
2009 yılında Akın........© tv100
visit website