menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

TEMKİNLİLİK ÇAĞINDA İNSAN KALMAK

9 12
13.10.2025

İzlediğimiz bütün filmler bize temkinli olmamızı söyler:
Yabancıya güvenme, kalbini açma, kapını kilitle, telefonunu takip et...
Evinin köşesine güvenlik kamerası yerleştir, gözlerin hep tetikte olsun. Çünkü kötülük pusudadır ve sen onu fark ettiğinde artık çok geçtir.

Okuduğumuz romanlar bile bazen bize temkinli olmayı fısıldar:
Aşk acıtır, dostluklar yara açar, masumiyet yalnızlığa mahkûm eder...
Çocukluk düşleri, büyüdüğünde birer kandırmacaya dönüşür.
En sevdiklerin en büyük hayal kırıklıkların olabilir.
Bu yüzden adım atmadan önce üç kez düşün, konuşmadan önce yutkun, gülmeden önce içinden ağla...

Temkinli olmak, başta hayatın zorluklarına karşı bir direnme biçimiydi belki fakat zamanla bir zırha dönüştü ve o zırhın içinde biz, gitgide daha az hareket eder olduk. Daha az inanır, daha az güvenir, daha az sever, daha az hisseder olduk.
Evet, temkinli olmayı çok iyi öğrendik. Hatta öyle çok öğrendik ki artık bazı temel insanlık görevlerini yerine getirmemek için gerekçe hâline getirdik.

Çünkü temkinli olmak bizi iyileştirmedi; içimize kapattı. Bizi bilgeleştirdi mi? Hayır. Kuşkulandırdı. Peki bizi cesur mu yaptı? Hayır. Yalnızlaştırdı.

O kadar temkinli olduk ki selam vermemeye başladık. Yolda ağlayan bir çocuğa yardım edemeyecek kadar temkinliyiz........

© Turktime