Yaşanılamayan komşuluklar
Şimdi kırk elli dairelik apartmanlarda birbirini tanımayan nice konut sahipleri vardır. Zaten bu yerlerde oturanlar birbirine “komşu” demeyi düşünmez. Ondan söz ederken dairesinin numarasını söyler. Aslında şehir hayatını kurgulayan akıl bilerek bilmeyerek “komşuluk” denilen o mutluluk kaynağını insanlığın elinden aldı. İnsanları birçok modernliğe kavuştururken komşusuz bıraktı. Modern şehirler komşuluk açısından bakılınca bir bakıma mahrumiyet bölgesi oldu... İnsanların, ne muhtaç olduğunda çalabileceği bir kapı kaldı, ne kendilerine gelebilecek bir muhtaç... Her birey birinci derecede yakını varsa onunla irtibat kurabiliyor şimdi. Olmayanlar hayatı tek başlarına göğüslemek zorunda kaldı. Aslında şehirde yaşanan birçok sorunun, temelinde komşuluk ruhunun yok olmasını sayabiliriz. Çünkü mutluluklar paylaştıkça çoğalır, dertler paylaşıldıkça azalır. Paylaşmalar kiminle yapılacak? Elbette komşularla... İnsanların sosyal medya paylaşımları biraz da bu duyguyla yapılmıyor mu? Aylarca belki yıllarca evine misafir gelmeyen, kapısı çalınmayan hatta orada kim yaşıyor kim yaşamıyor belli olmayan aileler, bireyler; daireler yok mu? Eh bu kimseler ne yapıyor şimdi? Acil ihtiyaçları olduğu zaman........
© Türkiye
