Neden böyle olduk?
Bizi biz yapan nedir, hiç düşündük mü? Kısa bir süre içinde bu denli değişimin nasıl gerçekleştiğini sorguladık mı? İnsan, düşünebilen ve sorgulayabilen en kıymetli canlıdır. Olağanüstü donanımlara sahip, eşsiz bir yaratılışı vardır ve henüz keşfedilmemiş birçok üstün özelliğe sahiptir. Peki, böylesine güzel vasıflarımız varken, insan neden bugün sorgulamayan, üretemeyen, hayalleri olmayan, günübirlik yaşayan, yarınlara aldırış etmeyen bir gaflet içinde? Üzerinde düşündük, sorguladık ve gördük ki, biz şekillendiriliyoruz. Peki, nasıl? Masum görünen kitaplar, romanlar, hikâyeler, fıkralar, filmler, sinemalar, tiyatrolar, şiirler ve şarkılarla, âdeta bir morfin gibi damarlarımıza sinsi bir şekilde akıtılarak, ufak damlalarla bizi şekillendiriyorlar. Ancak bu sadece başlangıç. Aynı zamanda masum görünen gıdalarla kalbimizi katılaştırıyorlar. "Haram yiyenin kırk gün duası kabul olmaz" denir ya, işte bizi haramlarla ve faizlerle âdeta yoğuruyorlar. Artık "ay ayıp" dediklerimiz, "ne olmuş ki, ne var ki bunda" denmeye başlandı. Değerlerimiz, kültürümüz ve inançlarımız özümüzden alınmaya, çalınmaya başladı. Vicdanımızın yönü bile değiştirildi.........
© Türkiye
