Kurbağa ile balık hikâyesi
Bir kurbağa bir kuyunun dibini kendine mesken tutmuştu. Dünyayı yalnız o kuyudan ibaret zannederdi. Bir gün bir balıkçı kuyuya gelip su çekmekle meşgul iken ansızın diri bir balık sepetten sıçradı. Kuyuya düştü; taze hayat buldu. Kurbağa ile balık bir müddet bir arada bulunmaları hasebiyle beyinlerinde ülfet (yakınlık) peyda oldu. Bir gün balık; vatanını tavsif yolunda dedi ki: -Ben filan nehirde sakin olurdum. O nehir bu kuyudan bin misli büyüktür. -O nehir bu kadar büyük müdür? -Bu kuyunun tamamından bin defa büyüktür. Kurbağa suya dalıp kuyunun dibine kadar giderken dedi ki: -Nehir bu kadar mı büyüktür? -Yoksa sen divane misin? Bu kuyunun tamamı nehrin yanında bir katre kalır. -Galiba asıl sen bugün çıldırdın! Çünkü nehir ile derya bu kuyudan daha büyüktür, diyorsun. Ben böyle yalan sözlere asla itibar etmem. Bundan sonra böyle kıyastan uzak sözleri ağzına alma. Zavallı balık susup kaldı... Bir sel geldi taştı derenin sularıyla birleşti; kuyunun suyu da yükselip kurbağa ve balık sele gark olup nehre ulaştılar. Balık denizin kokusunu alınca kurbağaya dedi ki: -Gel arkadaş! Birlikte nehrin ve sonra da denizin........
© Türkiye
