menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Karpuzun sırrı

23 0
10.07.2025

Karpuz… Dışı sert, içi latif. Kabuk gibi görünen bedenin altında, kıpkırmızı bir yürek taşıyan meyve. Sanki “Ben sana benzeyenim” dercesine insana bakar. Her kesilişinde içindeki sır açılır; her dilim, bir gönle düşen nasip gibi uzanır sofraya. Fakat ne gariptir ki, bazen bu meyve bile yalnız kalır. İşte o zaman, bir türkü dile gelir: “Karpuz kestim, yiyen yok; hâlim nedir diyen yok…” Bu söz, yalnız bir meyvenin ziyan oluşu değil; bir dosta özlemin adıdır. Bu bir yakarıştır. Çünkü karpuzun tek başına kesilmesi bile başlı başına bir derttir. Zira karpuz, tek kişilik yaratılmamıştır. Her karpuzun içine, hak için çarpan binlerce gönlün hasreti gizlenmiştir. Tasavvuf ehli bilir: Eşyada hikmet gizlidir. Karpuzun büyüklüğü, bencilliğe sığmaz. Onu tek başına yemek hem nimete nankörlük hem de sırrı görmezliktir. Nasıl ki Allah dostları ekmeği paylaşmadan lokmaya el uzatmazsa; karpuzu da bölüşmeden yiyemez. Zira ne lokma doyurur tek başına ne de karpuz serinletir kalabalıksız. Her dilim bir sırdaştır aslında. Her dilim, gönül halkasına uzanan bir eldir. Karpuzun yuvarlak oluşu da........

© Türkiye