Atımız, pusatımız -1
Kendi hızıyla yetinmeyen tek varlık insanoğludur. O bu duyguyla ilk önce atı evcilleştirmiştir. At Türk’ün kanadı, yiğidin ise öz kardaşı olmuştur. At Türk’ün töresinde mukaddes sayılmıştır. Hatta İslam’da eti ve sütü helal olduğu hâlde gazaların ve cihadın vazgeçilmez yoldaşı olduğu için kesilmesi mekruh sayılmıştır. Kılıç, yay ve okun her birinin ayrı ve mukaddes manaları vardır. Eski Türk komutanları Tigin diye anılırdı. Tig, kılıç demektir. Tigin, ömrünü kılıcına, gazaya, vatana millete adayan kimse demek olsa gerektir. Kadın ise en mahrem, en mübarek, en özel varlığımız… Olmasaydı, olmayacaktık. İlk önce atımızı, sonra da pusatımızı elimizden aldılar. Şimdilerde en büyük oyunlar da kadınlarımız üzerinde oynanmaktadır. Güzeller güzeli Peygamber efendimiz aleyhisselam “Cennet kılıçların gölgesi altındadır.” buyurmuştur ki insanın can emniyeti gibi, ahiret hayatı da pusatın gölgesindedir. Çünkü pusatın gölgesi, bayrağın gölgesidir. Ol dahi, din ü devlet ve mülkü milletin varlığı ve selametidir. Endülüs’teki felaket ve daha nice vatan toprağının elden çıkması hep bu gafletin neticesidir. “Hazır ol cenge eğer ister isen sulh ü........
© Türkiye
