menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Arzuhalcilerin sessiz vedası

17 0
18.08.2025

Zamanın tozlu raflarında kalan arzuhalciler, yıllar içinde ekmeğini kalemden kazanırken halkın derdine ortak olmuş, kâğıt üzerinde dilekçe yazarken gönüllere umut ekmişlerdir. İşte arzuhalciler, bu toprakların sessiz hafızası, kelimelerle köprü kuran halk bilgesiydi. Çocukluğumun en canlı hatıralarından biridir; babamla gittiğimiz o küçük dükkânlar… Babam çoğu zaman kaymakamlığa dilekçe yazdırmak için otururdu o tahta sandalyelere. “Fak-Fuk-Fon”dan yardım istemek, okula gideceğim zaman masrafları karşılayabilmek için… Ama arzuhalci Hoca abiyle kurulan gönül köprüsü, dilekçeden çok daha kıymetliydi. Sohbeti bambaşkaydı; kelimeler onun elinde hem umut olurdu hem dua. Üniversiteye başladığımda Hoca abinin vefatını duydum. İçimde bir yer eksilmiş gibi hissettim. Onun yerine geçen evlatları hem dükkânı hem muhasebe işlerini yürütüyordu. Meslek artık zamana yenik düşmeye başlamıştı. “Arzuhal” kelimesi, Arapça kökenli… Hâlini arz etmek, derdini anlatmak… Arzuhalci ise bu hâli, bu derdi, bu vaziyeti kâğıda döken kişi. Onlar; adliye, belediye, tapu, kaymakamlık gibi binaların önünde, bazen açık havada bazen bir kulübe içinde oturur, halkın dili olurlardı.........

© Türkiye