Gazetenin terbiyesi...
“Özür diledim. 'Bir daha tekrarlanmayacak' dedim. İçimdeki pişmanlık büyüktü.” Her insanın hayatında iz bırakan işler, kişiler ve anılar vardır. Kimisi öğretmeniyle, kimisi ustasıyla, kimisi ise bir mekânla hatırlar geçmişini. Benim için bu iz, Türkiye gazetesinin Burdur’daki bir dağıtım bürosunda başladı. 1990’lı yıllarda Türkiye gazetesinin Burdur Burç Mahallesindeki dağıtımını üstlendiğimde, henüz genç bir dağıtıcıydım. O zamanlar yeni başlayan her dağıtıcıya bir usta eşlik ederdi. Bu bir kural değil bir terbiyeydi. Usta dağıtıcı, bölgedeki abonelerin alışkanlıklarını, hassasiyetlerini, hatta bazen evlerinin ziline nasıl basılacağını bile öğretirdi. Evin beyi yoksa hanımı çıkarsa gazete abonelik ücreti istenmeyecek. Kibarca “beyefendiye bakmıştık kısa bir........
© Türkiye
