menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsrail-İran ve bölgesel dizayn

31 8
saturday

İsrail, düzenlediği planlı eylemler ve saldırılarla İran’daki etkisini ve gücünü ortaya koymaktadır. Son yıllarda İran’da yaşanan gelişmelere baktığımızda; üst düzey askerî yetkililerin ve mühendislerin suikasta uğraması, Hamas liderine yönelik operasyon, helikopter kazası ve stratejik noktalara yönelik saldırılar gibi olaylar, İran’ın içinde bulunduğu buhranı gözler önüne sermektedir. Peki bu hamleler kimin işine yarıyor ve neden yapılıyor? Öncelikle, Trump’ın yeni bir savaş istemediğini defalarca dile getirdim. Ancak, sınırlı ve baskıcı adımlarla kendi istediği pazarlık zeminini oluşturmaya çalıştığı da ortadadır. Yani, İsrail’in bu saldırısından ABD’nin haberdar olduğu açıktır. Evet, Trump şu an bölgesel bir savaştan yana değil; fakat İsrail, onun adına bölgesel aparat olarak bu rolü üstlenerek sahada gerekli adımları atmaktadır. İran, nükleer anlaşmalar konusunda ABD’nin belirlediği şartlara uymaya zorlanıyor. Bu baskının sahadaki askerî uygulayıcısı ise İsrail olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla, yaşananlar aslında daha geniş çaplı küresel bir planın parçası. Peki, bu yeni denklemde İran’a nasıl bir rol biçilecek? Yapılan saldırılar ve ülkeyi içeriden istikrarsızlaştırma çabaları, belli bir amaca hizmet ediyor. İsrail ve İran, uzun süredir birbirlerini karşılıklı olarak meşrulaştıran ve mobilize eden bir araç işlevi gördü. Netanyahu’nun “İran’ın karanlık tiranlıktan kurtuluşu yakındır” ifadesi, doğrudan Molla rejimine yönelik bir siyasi söylem olarak dikkat çekiyor. Öte yandan ABD’de İsrail lobisine en yakın duran gruplardan biri, İran’ın devrik Şahı Pehlevi ailesidir. Son dönemde İran’da iktidar hedefiyle öne çıkan Şah’ın oğlu Rıza........

© Türkiye