menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bakü-Moskova ilişkileri ve düşürülmesi gereken tansiyon

34 1
10.07.2025

Rusya ile Azerbaycan arasındaki gerilimi sağlıklı şekilde analiz edebilmek için meseleyi çok boyutlu olarak ele almak gerekir. Bu kriz, sadece siyasi değil; jeopolitik ve ekonomik açılardan da değerlendirilmelidir. Ayrıca Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in dış baskılara karşı hassas olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak gelişmeleri okumalıyız. Rusya’nın küresel güç rekabetindeki yeri, Ukrayna’daki savaş ve ABD ile olan ilişkileri ayrı başlıklar altında incelendiğinde, Putin’in uzun vadeli stratejik hedeflerini daha iyi anlamak mümkün olur. Azerbaycan ise, eski Sovyet coğrafyasındaki ülkeler arasında özel bir pozisyona ve kendine özgü müttefiklik anlayışına sahip. Aliyev, baskıcı dille kendisine yönelen tavırlara, dış müdahalelere karşı net duruş sergileyen bir lider. Kim tarafından dile getirildiğine bakmaksızın bu tarz yaklaşımları doğrudan reddediyor. Diğer yandan Putin, bazı diplomatik davranışları kişisel saygı meselesi hâline getirebiliyor. Bu tutumu, özellikle eski Sovyet ülkeleriyle kurduğu ilişkilerde daha belirgin hâle geliyor. Mesela Özbekistan ya da Letonya gibi ülkelerin liderlerine karşı geliştirdiği yaklaşım birbirinden farklılık gösteriyor. Bu farkların temelinde hem tarihî bağlar hem de kişisel ilişkiler yatıyor. Putin, eski Sovyet coğrafyasını hâlâ Rusya’nın doğal etki alanı olarak değerlendiriyor ve bu bakış açısı, bölge ülkelerinin liderleriyle kurduğu ilişkileri şekillendiriyor. Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki barış sürecinde Moskova’nın belirleyici aktör olmasını isteyen Putin, Washington’un ara buluculuk girişimlerine mesafeli yaklaşıyor. Sürecin başından beri Rusya’nın içinde yer aldığı müzakerelerin zamanla ABD’nin inisiyatifine geçmesi, Kremlin açısından kabul edilebilir bir gelişme değil. Karabağ sorununda da Rusya, kendi rolünün ve çabalarının yeterince takdir edilmediği düşüncesinde. Rusya, küresel ölçekte yaşadığı güç mücadelesi içinde bölgesel dengeleri göz ardı etmiyor; aksine bu unsurlara büyük önem atfediyor. Bu çerçevede Azerbaycan’ın tutumu, Moskova açısından stratejik/hayati bir değer taşıyor. Gelişmeleri sadece kısa vadeli olaylar üzerinden değil; aynı zamanda orta ve uzun vadeli hedeflerle birlikte analiz etmek gerekiyor.

Bakü, dengeli bir politika izliyor...

Bakü, Ukrayna meselesinde bağımsız ve dengeli bir politika izlemeye çalışıyor ve bu hassas çizgiyi sürdürme konusunda da ısrarlı. Ancak Moskova, zamanla daha net ve keskin bir pozisyon beklemeye başladı. Putin, Azerbaycan’ın bazı meselelerde tavrını daha açık şekilde ortaya koymasını arzuluyor. Bu beklenti yalnızca Azerbaycan’a özgü değil;........

© Türkiye