Travma oluşturan bu hadisenin çok tesirinde kalmıştım...
Onüç ondört yaşlarında yaşadığım bu hadise, bende derin izler bıraktı. Uzun zaman bilmediğim derelere, çaylara, göllere ve denize giremedim. Fikri, biraz soluklandı ve su altında yaşadıklarını anlatmaya devam etti: -Ne kadar istesem de su yüzüne bir türlü çıkamıyordum. Ben de artık ömrüm bitti, boğulacağım demişken son bir gayretle su yüzeyine doğru hamle yaptım. Sonrasını zaten sen de gördün... - !!! Onüç ondört yaşlarında yaşadığım bu hadise, bende derin izler bıraktı. Uzun zaman tanımadığım, bilmediğim derelere, çaylara, göllere ve denize giremedim. Arkadaşımın boğulma tehlikesi, kendimin suya kapılıp sürüklenmemden daha çok korkutmuştu. Travma oluşturan bu hadisenin çok tesirinde kalmıştım. İşte hâlâ seneler sonra "En çok korktuğun şey nedir?" diye sorulunca bu hadise aklıma geliverdi. Konuşa konuşa köye gelmiştik. Arkadaşımı dinlerken, ayaklarımın, başımın ağrılarını hiç duymamıştım. Durdum. Sağ ayağım fena hâlde uyuşmuş gibiydi. Yere basamıyordum. - Biraz dur Fikri… dedim. - !!! - Ayağım uyuşmuş, nefeslenelim. Durmadan hep gülüyor, - Ayağın değil, galiba beynin uyuştu… diyordu.........
© Türkiye
