Bütün kuvvetimi topladım ve ilk mağazadan içeri girdim...
Parkın yakınında, ağaçların altında büyük halı mağazaları turist kaynıyordu. Elimde olmadan dikkat kesildim. Neşeyle etrafa bakıyordum. Acaba nereden başlasam diye hesaplar içindeydim. Henüz girebileceğim bir han veya iş yeri hedeflememiştim. Geniş meydana çıktım, yeni sulanmış park çimenlerinin üzerinde küçük sinek kümeleri konuyor, birden kayboluyorlardı. Sayılamayacak kadar çok martı herhangi bir tehlikeden kaçar gibi hızla geçiyor, sesleri çıktığı kadar da gaklıyorlardı. Nerede oldukları görülmeyen serçeler aralıksız cıvıldaşıyor, şehrin motor, korna, siren sesine karışarak kayboluyordu. Birden, elimi kaldırdım, yavaş bir sesle “Ah işte..." dedim. Parkın yakınında, ağaçların altında büyük halı mağazaları turist kaynıyordu. Elimde olmadan dikkat kesildim. Son bir defa yolun sağına soluna baktım; “Ah büyük bir yer, şimdiye kadar niye göremedin..." dedim. "Hani hiçbir yeri atlamadan gidecektin..." diye söylendim. Bütün kuvvetimi topladım, ilk mağazadan içeri girdim. Köşede cam bölmeyle bölünmüş antika masa ve oturma........
© Türkiye
