Bakan beyin huzuruna hürmetle biri geldi, müsaade istedi...
Umumi konuşma biter bitmez yarınki işlerin talimatını verdi: "Möhteremler, Şehitlik hıyabanındaki Türk câmisinde Cumâ namazını kılınacak..." Son akşam yemeğini; devlet ve Haydar Aliyev adına eniştesi, sanayi bakanı verdi. Her yemekte olduğu gibi o yemekte önce bir şiir okudu, aklımda kaldığı kadarıyla: Sen için yürehten yanan menim, Sen beni sev, men seni sevim, Men seni severah yanim dutuşim, Glasik aşk neyse onu diyim... Ardından da uzun bir nutuk çekildi tabii. Bazı satır başları: "İyi imkânım olsaydı, Bişr-i Hafi filmini çoğaltır, her Azeri evine bir de video alıp her gün akşam sabah seyretmeleri için emir verirdim!" "Türkiyeli kardeşlerimiz bizi unutmamışlar, bizler de onları hiçbir zaman unutmayacağız!" “Bütün film platolarımız, TGRT’nin kendi yeri, sanatçı ve yönetmenlerimiz TGRT’nin birer ferdi gibi emirlerindedir. Ne zaman isterseler istifade edebilirler. Bu hususta bizim tarafımızdan hiçbir ücret talep edilmeyecek, maddi ve manevi her türlü kolaylık sağlanacaktır.” Bu........
© Türkiye
