menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

"Keşke bu film her gün oynasa da bir nebze aklımız başımıza gelse" 

13 21
16.07.2025

Bişr-i Hafi filmimiz malum hastalığın kötülüğünü anlatıyordu. Çok alkol tüketilen yerde tepkiler geleceğini tahmin ederken, yanıldığımızı gördüm. Hele Bişr-i Hafi filmi için söylenenlere çok taaccüp etmiştim. Maalesef Rusya’dan hürriyetlerini kazanan Türk cumhuriyetlerinin en büyük zaaflarından biri; aşırı alkol tüketimiydi. İlk gördüğümde pek şaşırmıştım. Sokak aralarında bizim seyyar satıcılar nasıl meyve sebze satıyorlarsa, onlarınkiler de şişe şişe ismini pek bilmediğim alkollü içkiler pazarlıyorlardı... Bişr-i Hafi filmimiz de bu malum hastalığın kötülüğünü anlatıyordu. Bu kadar alkol tüketilen yerde çok tepki geleceğini tahmin ederken, yanıldığımızı gördüm. Nice gözü yaşlı ihtiyar nineler, dedeler, analar, babalar; "Keşke bu film her gün oynasa da bir nebze aklımız başımıza gelse" diyorlardı. Haydar Aliyev'in kız kardeşinin kocası, sanayi bakanıydı. Bu organizasyonla çok alâkadar oldu. Ona sordum: - Malumunuz, memleketinizde su gibi alkol tüketimi var. - Sorma en büyük derdimiz! - Bu filmimiz de üzerine basa basa bunun hem maddi, hem de manevi olarak........

© Türkiye