Resûlullah’ı sevmek ve ona tabi olmak -2-
Hucurât sûresinde meâlen buyuruldu ki: “Ey îmân edenler! Allahü teâlânın ve Resûlünün önüne geçmeyiniz! Allahü teâlâdan korkunuz!"
Hac sûresinin 32. âyetinde meâlen, “Bir kimse, Allahü teâlânın şeâirini ta’zîm ederse, bu iş, kalblerin takvâsındandır” buyuruldu. Bunun için, Allahü teâlânın şeâirini ta’zîm etmek vâcib oldu. Şeâir, nişânlar, alâmetler demektir. Büyük âlim Abdülhak-ı Dehlevî (rahimehüllah) buyurmuştur ki: “Şeâir, şaîreler demektir. Şaîre, alâmet demektir. Görülünce, Allahü teâlâ hâtırlanan her şey, Allahü teâlânın şeâiri olur.” Bakara sûresinin 158. âyetinde (meâlen), “Safâ ve Merve, Allahü teâlânın şeâirindendir” buyuruldu. Bu âyet-i kerîmeden anlaşılıyor ki, Allahü teâlânın şeâiri, yalnız Safâ ve Merve tepeleri değildir. Bunlardan başka şeâir de vardır. Bunun gibi, şeâir yalnız Arafât, Müzdelife ve Minâ denilen yerler değildir. Şâh Veliyyullah-ı Dehlevî, “Huccetullahil-bâliğa” kitâbında (s. 69) buyuruyor ki: “Allahü teâlânın şeâirinin en büyükleri dörttür: Kur’ân-ı kerîm,........© Türkiye
