Türk mü? Türkiyeli mi?
* Türkçe konuşmasa ve Türk ırkından olmasa da Türkiye cumhuriyetine vatandaşlık bağıyla bağlananlar Türk diye anılır. Ancak maddenin tatbiki biraz problemli olmuştur. Türk, Türkçe konuşan bir milletin adıdır. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki çok sayıda topluluktan en başka gelen kurucu unsurdu. Türk, Arap, Kürt, Boşnak, Arnavut, Rum, Ermeni, Yahudi farklı millet, ama hepsi Osmanlı üst kimliğine sahipti. İmparatorluğun çözülmesi işi zorlaştırmıştır. Zira Külleri üzerinde kurulan ulus-devletlerden Türkiye cumhuriyetinin halkı, tek bir milletten teşekkül etmez. Ana lisanı Türkçe olmayan, Türklerle aynı soydan gelmeyen milletlere ne denecektir? Nitekim Türk ve Türkî (Turk ve Turkish) olarak iki farklı kelime vardır. Birincisi etnisiteyi (ırkı), ikincisi hem lisanı hem de vatandaşlık gibi bir aidiyeti ifade eder.
Nasıl bir vatandaş?
1982 anayasasının 66. maddesi “Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” der. Şu hâlde Türkçe konuşmasa ve Türk ırkından olmasa da Türkiye cumhuriyetine vatandaşlık bağıyla bağlananlar Türk diye anılacaktır. Bu ifadenin, etnik değil hukuki bir vatandaşlık tarifi olduğu söylense de farklı etnik gruplar tarafından böyle anlaşılmadığı için münakaşalara yol açmıştır. Bilhassa ilk zamanlarda resmî ideolojinin, Türk tabirini, Türk soyundan gelen vatandaşlar olarak anladığına dair siyasetten hayli tarihî misale rastlanır. Meselenin halli için yıllar evvel bazı fikirler ileri sürülmüştür. Bunların başında Türkiye vatandaşları için “Türkiyeli” tabirinin kullanılması gelir. Tabir yeni değildir.
Manevi elbise
Milletvekili ve inkılabın ateşli müdafilerinden Tunalı Hilmi, daha cumhuriyet kurulmadan evvel 1910’larda Türkiyeli tabirini bir üst kimlik olarak sık kullanmıştır: “Ben, bir Osmanlıyım, zira, Türkiyeliyim! Her Türkiyeli Osmanlıdır… Türkiye Türkiyelilerindir... Osmanlılık Türkiyeliliktir. Osmanlılık bir libas-ı maneviyedir [manevi elbisedir] ki setrettiği vücud-i milliyi sıkmaz. Bilakis ruhlandırır, besler, büyütür, canlandırır!” 1915 tarihli Mekâtib-i Hususiye Talimatnamesi’nde “Türkiyeli” cemaat, şahıs ve şirketlerin açacağı mekteplerden bahsedilir ki, Türk ırkından olmayan vatandaşlar kastedilmektedir. Birleşik Krallık’ta, tıpkı Osmanlı İmparatorluğu’ndaki gibi, farklı ırk, dil ve kültürlerden insanlar eşit vatandaşlık statüsünde yaşarlar. Bunlar kendilerini ifade etmek için Britanyalı (British) tabirini kullanırlar. Bu kendi aralarında İskoç, İngiliz, Galli, İrlandalı (bugün Arap, Türk, Hindli) olmalarına mâni değildir.........
© Türkiye
