NATO Zirvesi'nde süper güçlerden süper belirsizliklere...
Artık süper güçler değil, süper belirsizlikler dünyayı yönetiyor... Soğuk Savaş bitti, tek kutuplu düzen çöktü, çok kutupluluk ise doğmadan yaşlandı. Dünya siyaseti artık sabit ittifaklarla değil, dalgalı çıkarlarla şekilleniyor. Jeopolitik pusula bozuldu; rüzgâr nereye eserse, dengeler oraya savruluyor. İşte bu kaygan zeminde Donald Trump’ın dış politika mirası bir sapma değil, yeni çağın acımasız normu olarak karşımıza çıkıyor: Öngörülemezlik... Trump’ın başkanlığı yalnızca Amerikan iç siyaseti açısından değil, uluslararası düzenin kodları bakımından da kırılma noktasıydı. “Kimse ne yapacağımı bilemez” cümlesi bir kibir değil; bir stratejiydi. Diplomasi, öngörülebilirlikten çıkarak kişisel reflekslere teslim oldu. Normların yerini çıkarlar, kurumların yerini anlık kararlar aldı. Üstelik bu yeni algoritma Trump’la sınırlı kalmadı. Pek çok lider, bu kuralsızlığı içselleştirdi. Bugün dış politika, vizyon belgeleriyle değil; sosyal medya karakter sınırları içinde şekilleniyor. Devletler, Tweet’lerle yön değiştiriyor. Trump döneminde NATO bir güvenlik ittifakından çok bir ticari pazarlık platformuna dönüştü. “Avrupalılar yeterince ödemiyor” söylemiyle başlayan süreç, ittifakın güvenlik garantilerinin pazarlığa açılmasıyla sonuçlandı. ABD artık yalnızca değerler için değil, çıkarları için de sahada. Lahey’deki son NATO Zirvesi bu dönüşümün yeni bir perdesi oldu. Zirve, Trump’ın muhtemel geri dönüşüne göre........
© Türkiye
