Kamışlı’dan yükselen bölücü sesler ve Türkiye’nin kırmızı çizgisi
Suriye’nin Kamışlı kentinde düzenlenen “Birlik ve Ortak Tutum Konferansı”, ters orantılı biçimde, bölücü zihniyetin pervasız bir tezahürüdür. ABD ve Fransa’nın teşvik ve himayesinde, PYD ve ENKS (Kürt Ulusal Konseyi) organizasyonuyla gerçekleştirilen bu toplantı, Suriye’nin üniter yapısını hedeflemiş, ülkenin toprak bütünlüğü hilafına kararlar almıştır. Görünürde “çözüm”, gerçekte ise vekalet savaşı mühendisliği olan bu hamle, sadece Suriye için değil, tüm bölge için bir tehdit mahiyetindedir. Bu konferansla birlikte Suriye’de merkeziyetçi olmayan, yani üniter yapıyı dışlayan bir çözüm modeli yüksek sesle dillendirilmiştir. Bu model, yalnızca Şam yönetimini değil, Türkiye’yi de doğrudan hedef almaktadır. Çünkü Türkiye’nin güney sınırlarında oluşturulmak istenen her türlü sözde özerk yapılanma, kaçınılmaz biçimde Türkiye’nin ulusal güvenliğine kasteder. Nitekim Sayın Devlet Bahçeli’nin 29 Nisan'da yapmış olduğu yazılı açıklamasındaki ifadeleri, bu oyunun mahiyetini de, cevabını da açık biçimde ortaya koymaktadır: “Kamışlı provokasyonu pişmiş aşa su katma rezaletidir.” Suriye Arap Cumhuriyeti yönetimi, bu konferansa sert bir dille tepki göstermiş; ülkenin birlik ve bütünlüğünün tartışmaya açılmasına müsaade etmeyeceğini ilan etmiştir. Türkiye açısından bu pozisyon, dikkatle okunmalıdır. Şam’ın, PYD/YPG gibi terör yapılanmalarına karşı geliştirdiği refleks, Ankara’nın da uzun........
© Türkiye
