menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Düşsün artık yakamızdan!

27 0
previous day

Mayıs ayında enflasyon düşüşe geçti, piyasa ve iş dünyası Merkez Bankasına “faizi indir, bizi uçağa bindir” diye haykırıyor. Sosyal medya ise faiz düşerse kurlar patlar diye yaygara koparıyor. Gerçekten öyle mi? TL’deki kayıpların artması üzerine piyasaya yine yüklü müdahalede bulunulur, rezervler mum gibi erir mi? Yılbaşında 35,34 TL olan dolar kuru bugün 39,42 TL’ düzeyinde. 5 ayda yüzde 4 prim yapmış. 14,29’luk Ocak-Mayıs enflasyonuna göre yüzde 5,05 artması gerekiyordu. Yani TL’de yüzde 1,23 değer kazanımı var. Bu tablo bize vatandaş ve şirketlerin kur aşkının azaldığını gösteriyor. Altını çizerek söylüyorum, bakın 19 Mart’ta İBB Başkanı'nın önce gözaltına alınıp ardından tutuklanmasıyla suni ekonomik sarsıntıya rağmen TL ekonomik program sayesinde dimdik ayakta durmayı başardı... Merkez Bankasının rezervleri 5 haftadan beri aralıksız artıyor. 5 Haziran haftasında brüt rezervler 2,7 milyar dolarlık artışla 155,9 milyar dolara yükseldi. Net rezervler 2,8 milyar dolar artarak 52,2 milyar dolara çıktı. Swap hariç net rezervi 5 haftada 18,8 milyar dolar arttı. 19 Mart sonrası 393 düzeyine çıkan 5 yıllık risk primi 291 düzeyine indi. Neden? Çünkü yabancı yatırımcılar ekonomiye büyük güven duyuyor, korkmadan pozisyon açıyor. 19 Haziran’daki Para Politikası Kurulu toplantısı öncesinde piyasada fonlama pozisyonunda........

© Türkiye