Dedikodu ve yalanla nereye kadar?
AK Parti’ye katılan Prof. Serap Yazıcı Özbudun ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in karşılıklı ithamları dikkatle takip edilmeli… Özgür Özel siyaseti dedikodu malzemesi ile yürütmeye çalışıyor!..
Acaba bu iddiaların hangisi doğru olabilir? CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında şöyle bir cümle kurdu: "Serap Yazıcı önce bize gelmek istedi. Ben kabul etmedim…” Buna karşılık Prof. Serap Yazıcı Özbudun, sosyal medya hesabından dört sayfalık uzun bir açıklama yaptı. Özbudun, saat saat yaşananları anlatıp, danışmanlarını da şahit tutarak "gerçek dışı beyan" ve "iftira" dedi. "CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in bugün hakkımda yaptığı gerçek dışı beyanlara cevabımdır" diyen Özbudun, açıklamasında, CHP'den birkaç defa teklif geldiğini; kendisinin reddettiğini, kendisiyle görüşmeyi Özgür Özel'in talep ettiğini savundu. Hâl böyle olunca ister istemez konuşulanları her yönüyle irdelemek gerekir. Doğrusunu isterseniz Sayın Özel’in bazı konuşmaları, insanı otomatik biçimde şüpheye düşürüyor. Bunu niye yapıyor bilinmez, ama dedikoduyu bayağı siyasi malzeme yapmaya kalkışması veyahut gerçekleri ters yüz ederek karşı tarafa yüklenmeye çalışması hiç de sağlıklı görüntü vermiyor. Önceki gün, parti grubunda yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot misali, hâlihazırda Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmakta olan Kuvvet Komutanlarına karşı, hiçbir ölçüye sığmayan ithamlarda bulunması, acınası bir tablo idi… Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlarını, isimlerini telaffuzla hedef alarak, birtakım dedikoduları da dayanak yaparak, kendince siyaset yapmaya kalkıştı… Söylediği şeyler kendi içinde çelişkili, aktüel durumla hiç ilgisi olmayan, mantık hatalarıyla dolu şeylerdi. Fakat Özel bunların hiçbirinin farkında bile olmadan, havada kalmaya mahkûm, kurusıkı tehditler savurarak tribünlere oynamayı tercih etti. Özgür Özel, askerî hiyerarşiyi, devlet geleneğini, ASKERLİĞİN RUHU OLAN DİSİPLİN........© Türkiye
