Birleşmiş Milletler'den ne bekleyelim?
Başlıktaki sorunun cevabı kendi içinde!.. BM’nin bugüne kadarki tepkisi, durumun ümitsiz olduğunu göstermiyor mu? Tam 23 aydır, İsrail Gazze’de soykırım yapıyor. Velakin BM ancak seyrediyor… İkinci Dünya Savaşı sonrasında, küresel barışı tesis etmek ve muhafaza etmek üzere kurulan; Birleşmiş Milletler (BM) Teşkilatı, kendisinden önce aynı misyon için tesis edilen Kavimler Cemiyeti’ndeki ciddi yanlışlıkları bünyesinde taşıyor. Cemiyet-i Akvam’ın sonu fiyasko oldu! Çünkü Birinci Dünya Harbi'nin galip devletlerinin menfaatlerini korumak üzere dizayn edilmişti. Bu yüzden de yürümedi ve kısa zamanda tarihe karıştı. BM de hemen hemen aynı kalıplar üzerine kuruldu. Bu defa menfaati kollanan güçler, İkinci Büyük Harbin galipleri idi. BM Cemiyet-i Akvam’a göre daha uzun yaşadı. Bugünlerde sekseninci genel kurul faaliyetleri içinde… 1945’ten 2003 yılına kadar, BM’nin uluslararası meselelerde iyi-kötü rol alması söz konusu idi. Ancak son yirmi iki senede yani Amerika’nın Irak’ı işgal ettiği 2003 yılından beri, BM âdeta paralize olmuş durumda. Çok vahim beynelmilel meselelerde BM’nin bir etkisini göremiyoruz!.. Oysa daha öncesinde, gerçek manada etkili kararlar alabilen; yaptırım gücüne sahip Güvenlik Konseyi, sakil yapısına rağmen, bölgesel ve küresel meselelerde etkili rolü olabiliyordu. Veto yetkisine sahip beş ülkenin (ABD, Rusya Çin, İngiltere ve Fransa) baltalama gayretlerine rağmen, yine de belirleyici çözüm kararları çıkabiliyordu. Fakat 2003’te ABD, BM’nin açık ve kesin muhalefetine rağmen, onu hiçe sayarak; egemen ve sınırları uluslararası hukuk garantisi altında olan bir devleti işgal etti. İşte o gün bugündür BM teşkilatı mefluç!.. Bu hâldeki BM dünyanın dertlerine hangi ölçekte deva olabilir ki... Oysa Gazze’de Siyonist İsrail’in pervasızca sürdürdüğü soykırımın durdurulması için güçlü bir iradeye ihtiyaç var. Irak’ta BM düzenini yerle bir eden Amerika şimdi de Gazze’de bütün hukuki ve insani değerleri hiçe........
© Türkiye
