Barışçı Trump, savaşçı Trump…
ABD Başkanı Donald Trump, bu defa Nijerya’ya karşı muhtemel bir askerî harekât için Savaş Bakanlığına emir verdiğini duyurdu… Sebebi çok da önemli değil. Zira ABD istediği vakit kendine göre bir bahane buluyor!..
Galiba Donald Trump nasıl bir başkan olacağına karar verememiş!.. Zira bir gün barışçı, bir gün savaşçı kesiliyor… Hangisi doğru? Trump’ın bugüne kadar sadece söylemde tutarlı olduğu konu, Ukrayna Rusya savaşı. Ne diyor? “Çıkmaması gereken bir savaştı. Ben o zaman başkan olsaydım çıkmazdı…” Bu kadar basit mi yani? Dört yıldır devam eden ve bütün Avrupa ülkelerinin kimyasını bozan savaş, sadece Beyaz Saray sakininin adı ve soyadına mı bağlıydı? Amiyane tabiriyle biraz fazla hafif kaçıyor. Trump lafta barış kelimesini çok sık telaffuz ediyor, fakat altı hep boş. Hatta ters taraftan barışçı değil, savaşçı bir karakter ortaya koyuyor. Bakar mısınız, ABD Savunma Bakanlığının adını “Savaş Bakanlığı” olarak değiştirdi. Kendisi ocak ayı sonlarında göreve başlarken, tam ifadesiyle bazı ülkelerin topraklarına ve kaynaklarına çökme niyetini, daha en başında izhar etti. Neydi onlar? Panama Kanalı'nı geri almak, Kanada’yı ABD’nin 51. Eyaleti yapmak. Grönland’ı kendi topraklarına katmak vs. Trump, şu sıralarda yine uyuşturucu ticareti gerekçesiyle hedefe koyduğu Meksika Körfezini, “Amerikan Körfezi” diye haritalara işaretlemekle işe başladı… İşte bütün bu atraksiyonlar, barış kelimesini diline pelesenk eden ve şimdiye kadar sekiz savaşı durdurmakla (hangisi idiyse onlar) övünen Trump’ın üfürmeleri. Amerikan başkanlarının isteseler de, hakiki manada barışçı olamayacakları (Zira böyle bir şey için ABD derin devletinin izni gerekir…) gibi bir realite vardır. Daha doğrusu bu kıta büyüklüğündeki ülkeyi fiilen yöneten küresel sermayenin rızası olmadan, Başkanların aksi yönde bir karar almaları mümkün........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon