“Özgür”lüğün akıntısına kapılmak…
Başlığı mahsus bu şekilde yazdım. Özgür Özel’in tehlikeli sularda kulaç atmaya başladığını hatırlatmak için… Zira Saraçhane’deki nümayişler bir gösteri yapma özgürlüğünden çıkıp provokasyona dönüşüyor. Dikkat! Evet, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek anayasal bir haktır… AY Madde 34: “Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” CHP’nin Saraçhane’de günlerdir tekrarladığı toplantılarda boy gösteren sokak teröristlerinin taş, 'molotof', balta ve bıçaklarla polise saldırmasının yukarıdaki özgürlükle ne ölçüde bağdaştığını Özgür Özel izah edebilir mi acaba? Sayın Özel pek farkında değil veya öyle görüntü veriyor, ama bizatihi onun laflarından doğan bir netice söz konusu. Savcıya odun, bakana darbe aparatı gibi lakaplar takmak, ne devlet ne de siyaset adamlığı ile bağdaşır. Nitekim Saraçhane ile yetinmeyip Taksim'e yürümek isteyenleri, ancak bir nevi oylama yaparak sakinleştirebiliyor!.. “Haklıyken haksız duruma düşmeyelim” diye uyarması doğru bir tavır. Lakin "yığın psikolojisi" diye bir kavram var. Bir anda hiç ummadık şeyler olur. Bireysel kontrol topluluğun eline geçer ve kişi de uydum kalabalığa diyerek kontrolden çıkabilir. Oraya gelen herkesin Ekrem İmamoğlu ile dayanışmaya gelmediğini Özel de çok iyi biliyor olsa gerek. Ancak bizzat kendisi kışkırtıcı bir üslup kullanıyorsa ne demeli? Hani derler ya, ağzının dediğini kulağın duyuyor mu? Özel iktidara hücum etmek için ülke ekonomisini doğrudan hedef alıyor. Dikkat ediniz, Ekrem İmamoğlu ve diğer yüz küsur kişi ile alakalı söyleminde, iddiaları yalanlamaktan öteye bir şey diyemiyor. Ama yürüyen hukuki süreçten iktidarı sorumlu tutmak için her bahaneyi kullanıyor. Saraçhanede toplanan kalabalığı da bu yönde tahrik ve teşvik ediyor. Ve devamında da topluluk içine sızan Vandallar galeyana gelip polise saldırıyor. Resmî binaların ve esnafın cam çerçevesini indiriyor. Bununla kalmayıp, cami avlusundaki tarihî........
© Türkiye
