İki divan şairinin mısralarındaki âyet, hadîs ve kelam-ı kibarlar
Prof. Dr. Osman Kemal Kayra Kânûnî Sultan Süleymân, “Muhibbî” mahlasıyla şiirler kaleme almıştır. Onunla aynı devirde yaşayan şair Trabzonlu Figânî de divan şiirinin meşhur isimlerindendir ve dramatik bir hayat sürmüştür. Her ikisi de şiirlerinde âyet-i kerime, hadîs-i şerif ve kelam-ı kibarlara yer vermişlerdir. İslâmiyetten önceki mertliğini devâm ettiren Türkler, İslâm dairesine dâhil olunca medenî (şehirli) olma ve cihâd rûhu ile târîhin en muhteşem devletlerini kurdular. San’at ve estetizme yabancı iseniz sâdece istilacı olarak anılırsınız. Büyük milletler arkalarında yıllarca sürecek bir ma’nevî mîras da bırakırlar. Fetih ve işgallerle büyük topraklar elde edebilirsiniz, dünyânın büyük bir kısmına sâhip de olabilirsiniz ama san’at ve estetizme yabancı iseniz sâdece müstevlî olarak anılırsınız. Şunu unutmayalım: Hunlar, Moğol bağlantılı Türkler, Göktürkler askerî sahada çok başarılı oldular ama yerleşik konuma geçen ve yazılı belge biriktiren Uygurlar kadar medenî sahada söz sâhibi olamadılar. Burada Uygurların yerleşik hayâta geçmeleri ve altyapıya uygun şehirleşmeleri çok önemliydi. Göktürklerin o zamanda çok zor bir san’at olan kakma yöntemiyle taş yazıtları kullanmaları ve kısmen savaş sahneleri anlatımı mâhiyetinde olan âbideler, sonraki Osmanlı vak’anüvisliğinin de örneğini teşkil etmiştir. İslâmiyetten önceki şecâat ve mertliğini de devâm ettiren Türkler, İslâm dairesine dâhil olunca Medenî (şehirli) olma ve cihâd rûhu ile târîhin en muhteşem devletlerini kurdular. İKİ MU’ÂSIR ŞÂİR İlk şâirimiz Trabzonlu Figânî’dir. Dramatik bir hayâtı vardır. Îdâm edilmiştir. Tabîî neden diye merâk edilecektir. En büyük sebep Sadrıa’zam İbrâhim Paşa’ya muhâlif olması gösterilse de net değildir, ama sıhhatten de hâlî değildir. Devrin sadrıa’zamı İbrâhim Paşa, Yavuz Selim’in mutallaka (dul kızı) Kânûnî’nin kız kardeşi Hadîce Sultan ile evlenerek Dâmat İbrâhim Paşa olmuştur. Kendisi Yunanistan sınırlarındaki Parga’da dünyâya gelen fakîr bir balıkçının oğludur. Önceleri esir alınarak zengin bir hanıma satılmış, orada san’at bilgilerine sâhip olmuştur. Sonra takdîr-i ilâhi Kânûnî’ye dâmat olmuştur. Çok kabiliyetli ve çok zekî olmasıyla ikbâl merdivenlerini çabuk tırmanmıştır. Figânî ile aralarında geçen hâdiseye gelince: Kânûnî 1526’da üçüncü seferinde Petervaradin’i almış, Mohaç’ta büyük bir zafer kazanmış, Budin’e girmiştir. Burada tunçtan yapılmış olan Herkül, Apollon ve Diyana heykellerini İstanbul’a getirmiş ve At Meydanı’ndaki Pargalı İbtâhim Paşa Konağı karşısına diktirmiştir. (Sonra bunları Pargalı’nın kendi konağının bahçesine naklettirip oraya diktirdiği de rivâyet olunur.) Bunun üzerine Figânî belki de katline sebep olan o meşhur beyti yazmıştır: “Dü İbrâhîm âmed be-rûy-i cihân/// Yekî büt-şiken şüd dîger büt nişân.” (Cihâna iki İbrâhim geldi. Biri putları kırdı, diğeri put dikti.) Putları kıran Hazret-i İbrâhîm’dir. Bu Farsça beyti Türkçeye şöyle aktarmışlardır: “Bir Halîl evvel gelip asnâmı kılmıştı şikest,/Sen Halîl’im şimdi geldin halkı kıldın büt-perest.” Bu beyit, alâ rivâyetin Figânî’nin başını götürmüştür. Pargalı’nın îdâmına da asıl sebep, İbrâhîm’in Bağdad seferinde kazandığı zafer ve unvan sonrasında kendisini sultan unvanıyla anması ve hattâ adına sikke bastırması ölümüne sebep olmuştur rivâyeti daha geçerlidir. FİGÂNÎ Şimdi Figânî’nin Dîvançesi’ndeki bahse konu ibâreleri verelim: Midhat-i tîgun sehâ “lâ seyfe illâ zülfikââr /// Vasf-i şân-i tîr ü kavsün âyet-i “nûn ve’l-kalem” (Ey cömert, kılıcının övgüsünde “Zülfikâr’dan başka kılıç yok (hükmündedir) Ali’den başka da daha yiğit bir genç yoktur.) Bunu söyleyen Münebbih de aynı zamanda kılıcın da ilk sâhibi olarak bilinir. “Nûn vel-kalem” devâmı “vemâ yesturûn”. (Kalem ve onunla yazılanlara selâm olsun.) “Cihâd hakkını kim setr iderse hakkında /// Lisân-ı hâl ile olur “fekad kefera”. Bu beyitte yer alan “fekad kefera” bir âyet ve bir hadîste geçer: “Men fesserel Kur’âne bi re’yihî fekad kefera” (Kim Kur’ânı kendi reyine göre tefsir ederse kâfir olmuştur.) Hüsn-i hulkıla seni ser-defter-i “mâ yesturûn........© Türkiye





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d