Geçmişimizin, anımızın ve geleceğimizin katilleri!..
Birleşmiş Milletler fiilî açıdan miadını doldurdu. Bunu en güzel biçimde New York’taki BM Genel Kurulu toplantılarında gördük. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve birkaç yürekli lider haricinde hiç kimse, dünyanın karşı karşıya olduğu ya da hâlihazırda yaşadığı problemlerle ilgili somut bir şeyler söylemedi. Aslına bakarsanız bu toplantıları, okullardaki sene sonu müsamerelerine benzetiyorum: Yıl boyu kendini göstermek ya da göze girmek için çırpınan çocukların kişisel tatmin balosu. Gazze’deki soykırıma, Ukrayna’daki bitmek bilmeyen savaşa, Afrika’daki iç çatışmalara, açlık ve susuzlukla karşı karşıya kalan milyonlarca insana dair somut bir çözüm önerisi duyan var mı? Şahsen ben duymadım. ABD Başkanı Trump gerçek bir şovmen gibi bir sağa çatıyor bir sola, akabinde diplomasi ve nezaket kurallarını yerle yeksan edercesine konuşuyor. Kahkahalar atılıyor, şoklar geçiriliyor. Türkiye gibi gerçekten insanlığın dertleriyle dertlenmiş birkaç ülke dışında herkes bu tiyatronun gönüllü figüranları gibi. Maalesef... Dost acı söyler... Fransız sinemacı Guy Debord’un artık klasikleşen kitabı “Gösteri Toplumu”nda şöyle bir tespit vardır: “Gösteri toplumunda kurtuluş vaatleri de........© Türkiye
