Cumhurbaşkanlığı Forsu: Atatürk’ün 20 Devlet Vizyonundan 1959’un Mezhepçi Daralmasına
“Forsun Sessiz Değişimi: Atatürk’ün 20 Yıldızından 1959’un 16 Yıldızına”
Türkiye Cumhuriyeti’nin sembolleri, yalnızca devletin bağımsızlığını değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel köklerini de temsil etmektedir. Bu semboller içerisinde Cumhurbaşkanlığı forsu, hem biçimsel hem de içeriksel açıdan özel bir öneme sahiptir. Ortasında yer alan güneş, Türkiye Cumhuriyeti’ni; etrafındaki yıldızlar ise Türk milletinin tarih boyunca kurduğu büyük devletleri temsil etmektedir. Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat tasarladığı bu fors, 1923’ten itibaren devletin sürekliliğini ve köklü geçmişini simgeleyen bir anlam taşımıştır.
Cumhurbaşkanlığı Forsu’nun ilk tasarımında, ortadaki güneşi çevreleyen 20 yıldız bulunmaktadır. Bu yıldızların her biri, Türk tarihinin farklı dönemlerinde kurulmuş 20 büyük Türk devletini temsil etmektedir. Söz konusu devletler şu şekilde sıralanmaktadır:
1. Büyük Hun İmparatorluğu
2. Batı Hun İmparatorluğu
3. Avrupa Hun İmparatorluğu
4. Ak Hun (Eftalit) İmparatorluğu
5. Göktürk Kağanlığı
6. Avar Kağanlığı
7. Hazar Kağanlığı
8. Uygur Kağanlığı
9. Karahanlı Devleti
10. Gazne Devleti
11. Büyük Selçuklu İmparatorluğu
12. Harzemşahlar Devleti
13. Altın Orda Devleti
14. Timur İmparatorluğu
15. Babür İmparatorluğu
16. Osmanlı İmparatorluğu
17. Safevî Devleti
18. Memlükler Devleti
19. Karakoyunlu Devleti
20. Akkoyunlu Devleti
Bu tablo, Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihsel vizyonunun ne kadar kapsayıcı olduğunu göstermektedir. Çünkü yalnızca Sünni gelenekli imparatorluklar değil, aynı zamanda Alevi-Kızılbaş kültürünü yansıtan Safevîler, Akkoyunlular, Karakoyunlular ve Memlükler de bu bütünün bir parçası olarak değerlendirilmiştir.
Forsun böyle bir anlayışla şekillendirilmiş olması, Türk tarihini yalnızca tek bir mezhep ya da siyasi gelenek üzerinden değil, çok katmanlı ve çeşitliliğe dayalı bir miras olarak ele alındığını ortaya koymaktadır. Ancak 1959 yılında Demokrat Parti hükümeti döneminde yıldız sayısının 20’den 16’ya düşürülmesi, bu kapsayıcı perspektifi bozmuş ve özellikle adı geçen dört devletin dışarıda bırakılmasına yol açmıştır.
Bu değişiklik, tarihsel bağlamın ötesinde, mezhep temelli ayrımcılık tartışmalarını da beraberinde getirmiştir. Zira çıkarılan devletlerin ortak özelliği, Alevi-Kızılbaş geleneğine bağlı olmalarıdır. Bu durum, Cumhuriyet’in laiklik ve kapsayıcılık ilkesiyle çelişen bir adım olarak değerlendirilmiştir. Bu makalede söz konusu değişiklik; antropolojik, sosyolojik, siyaset bilimi ve kültürel perspektiflerden incelenecek ve forsun yeniden 20 yıldızlı hâline döndürülmesi gerektiği ileri sürülecektir.
Antropoloji, toplumların semboller üzerinden nasıl bir kimlik ve aidiyet geliştirdiğini açıklayan önemli bir disiplindir. Victor Turner ve Clifford Geertz’in sembolik antropoloji çalışmaları, sembollerin toplumsal hafızanın taşıyıcısı olduğunu göstermektedir. Cumhurbaşkanlığı forsu da bu bağlamda, Türk toplumunun tarihsel ve kültürel birikimini somutlaştıran bir semboldür. Ortadaki güneş, sürekliliği ve ölümsüzlüğü simgelerken; yıldızlar, Türklerin tarih boyunca kurdukları devletlerin canlı hafızasını temsil etmektedir.
Güneş ve yıldız motifleri, Türk kültür tarihinde köklü bir geçmişe sahiptir. Orhun Yazıtları’ndan Selçuklu ve Osmanlı mimarisine kadar, bu motifler gökyüzü ile devlet arasındaki bağın bir göstergesi olmuştur. Dolayısıyla Atatürk’ün fors tasarımında bu motifleri kullanması, tesadüfî değil, Türk kültürel mirasına bilinçli bir göndermedir. Antropolojik açıdan bu semboller, halkın zihninde devlet ile kozmik düzen arasındaki ilişkiyi yeniden üretmektedir.
1959 yılında yapılan değişiklik, bu antropolojik bütünlüğü bozmuştur. Yıldız sayısının 20’den 16’ya indirilmesi, yalnızca dört devletin çıkarılması anlamına gelmemekte, aynı zamanda sembolün tarihsel sürekliliğini kesintiye uğratmaktadır. Bu, toplumsal hafızada bir kırılmaya yol açmış ve sembolün kapsayıcı gücünü zayıflatmıştır.
Sosyoloji, toplumsal kimlik ve hafızanın nasıl inşa edildiğini açıklayan önemli kavramlar sunar. Maurice Halbwachs’ın “kolektif hafıza” kavramı, milletlerin ortak geçmişlerini semboller aracılığıyla yaşattığını belirtir. Cumhurbaşkanlığı forsu, bu kolektif hafızanın en güçlü........
© Turkish Forum
