Allah da Casusların Başı mı?
Kader, İktidar ve Kozmik Gözetim Üzerine Bir İnceleme
Kader Dosyası ve Kozmik Casus
Bir sabah uyandınız ve fark ettiniz ki hayatınızın tüm hatları, kazançları, kayıpları ve en utanç verici gafları daha doğmadan önce bir yerde, büyük bir evrensele ait bir dosyada saklanmış. Üstelik dosyanın sahibi, adresi belli olmayan, devasa bir gözetleme yeteneğine sahip bir varlık: Allah.
Peki, Allah da casus mu? Yoksa kaderi önceden yazarken kendisi de bir tür kozmik istihbarat ajanı mı? İnsanlık tarihine bakacak olursak, hepimizin kafasında bir soru işareti: “Doğmadan önce hayatımızı belirleyen bir güç varsa, neden dünyada zulüm, kumpas ve adaletsizlik hâlâ kol geziyor?”
Büyük iktidarlar bunun cevabını ararken, bazıları Allah’ı adliye koridorlarında tutuklamak istercesine “kader dosyalarının eksikliği”nden yakınıyor. Türkiye’den BOP iktidarına, dünyadan diktatörlüklere kadar herkesin derdi aynı: “İnternet var, casusluk var, peki Allah neden kontrolümüze tabi değil?”
İktidarların dosyaları her zaman hazırdır: kim kimi suçladı, kim hangi suçu işledi, hangi masumun başına hangi felaket geldi. Ama kaderin sahibi, evrensel ve görünmez olduğu için, ne suç duyurusu geçerli ne de mahkeme celbi işe yarar. Allah’ı tutuklayamazsınız; çünkü mahkeme celbi ile ulaşacağınız adres yoktur. Eğer olsa, belki de şu an göklerde bir yerde bir BOP yetkilisi ellerini ovuşturuyor, “Şimdi onu yakalayabiliriz” diye düşünüyordur.
Ancak işin ironisi, bazıları kaderi sadece zalimlerin aracı sanıyor. Peki ya masumlar? Onlar için kader bir oyun mu, yoksa adaletin gecikmiş bildirisi mi? Bazen insan öyle bir duruma gelir ki, iki seçenek arasında kalır: ya kaderin yazdığı rolü oynamaya devam edeceksiniz, ya da başkasının yazdığı trajediye karşı koyacaksınız.
İşte tam burada sorular başlar: Allah gerçekten tüm bunları gözetiyor mu, yoksa sadece izliyor ve müdahale etmiyor mu? Casus mu, yoksa tarafsız bir yargıç mı? Yoksa iki Allah mı var: biri zalimlerin kumpaslarını koruyan, öteki masumların yanında duran?
Her şey bir satranç oyunu gibi ilerliyor: İktidarlar bir taşını oynuyor, masumlar diğer taşla savunma yapıyor, ve gökyüzünde oturan Allah, ya gülümsüyor ya da başını ağrıtıyor. İnsanlık tarihindeki en büyük soru işte burada: Bu oyunun sonunda kazanan kim olacak?
Kozmik İstihbarat ve Gözetleme Ağı
Gözlerinizi gökyüzüne çevirdiğinizde, orada bir istihbarat ağı olduğunu fark etmeyebilirsiniz. Ama işin aslı, insanlık tarihi boyunca en karmaşık ve en etkin istihbarat teşkilatı, hem görünür hem de görünmez bir şekilde faaliyet göstermiştir. Adı: Kozmik İstihbarat Teşkilatı. Kurucusu ve yöneticisi mi? İşte o, adresi yok, telefonu yok, dava açamazsınız, ama her şeyi biliyor: Allah.
Peki, Allah neden bu kadar çok bilgiye sahip? Çünkü gözetleme onun işi. Dosyalar, kader, insanların seçimleri ve hataları… Hepsi kayda alınmış. Tıpkı günümüz iktidarlarının yaptığı gibi: kameralar, sosyal medya izleme yazılımları, “gizli tanık” raporları… Sadece fark........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon