Türkiye’deki Üç Milyon Hristiyan’a Ne Oldu?
Türkiye’deki Hristiyanlara Ne Oldu?
Süryani kökenli bir milletvekilinin 1915’de Türkiye’de 3 milyon Hristiyan bulunmasına karşın bugün neden 50 bine düştüğünü TBMM’de sorgulaması tarihi doğrular üzerinden çirkin bir yanlış algı stratejisidir. Diğer milletvekillerinin “tarihçilere sor” diyerek, kendilerinin câhil kaldıkları itirafı ise vahim bir durumdur. Bu çarpıtılmış mantıkla bir yerlere gönderilen mesajın tutanakalara geçmesine rağmen henüz kayıtlara geçen cevap verilmemesi daha vahimdir.
Öncelikle doğrulardan yanlış çıkarma sinsiliğine bakalım: 1890’larda başlayıp I. Dünya Savaşı’na kadarki dört nüfus sayımında Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, Türk Ortodokslar ile diğer Hristiyan unsurların toplamının 3 milyon civarında olduğu doğrudur. Ancak bu sayıma başta Suriye olmak üzere Ortadoğu ve o dönem Osmanlı sınırları içindeki Balkan ülkeleri de dahildir.
George Aslan’ın 24 Nisan’da bir yerlere selam niteliğindeki konuşması, aslında soykırımcı Ermeni iddialarını da hedef almıştır. Çünkü soykırımcı Taşnak çevreleri o dönemdeki Ermeni nüfusunu 3 milyona çıkararak çoğunun soykırıma uğradığını iddia etmektedirler. Halbuki bay George 3 milyonu zikrederken bunun yarısının Ortodokslar ve diğer unsurlar olduğunun belki de farkında değildi. Netice itibariyle yapılan dört nüfus sayımında da Ermenilerin 1.250.000-1.350.000 civarında olduğu tespit edilmiştir. Ermeni lobilerinin baskısından bıkan Reagan, başkanlığı döneminde Osmanlı’daki Ermeni nüfusunu araştırmış, Patrikhane kayıtları üzerinden ulaşılan sonuç da bu civarda kalmıştır. Dolayısıyla her geçen yıl soykırım yalanlarına birkaç yüz bin ekleyen soykırımcı Taşnaklara tokat atmıştır.
Diğer milletvekillerinin bu çirkin iddialara, tarihi gerçekler ışığında cevap vermemesi, bir dönem “yaptıysa Osmanlı yaptı” mantığıyla başlarını eğmeleri cehaletin ötesinde ihanettir. Bu arada oturum başkanının, sinsi tuzağa payanda niteliğindeki tutumuna başkanlık kürsüsünden isyan eden Denizli Milletvekili Yasin Öztürk’e müteşekkiriz. Halbuki ortaokul seviyesindeki bilgiler dahi bu çarpıtılmış iddialara cevap için yeterlidir. Bununla beraber uluslararası ilişkiler bölümü öğrencilerinin de bu konulardaki bilgi yetersizliği, ilköğretimden üniversiteye müfredat ve programlardaki ihanet derecesindeki ilgisizlik, tutarsızlık, bilgisizliğe karşın iftiraları hoşgörüyle karşılamanın sonucudur. Bu alanda ansiklopedi niteliğindeki en kapsamlı çalışmanın on yılı aşkın süredir yayınının engellendiğini, kendiminkiler dahil nice önemli araştırmalarımızı ancak kişisel fedakarlıklarla yayınlayabildiğimizi belirtelim.
30 Ocak 1923 Mübadele Sözleşmesiyle, Türkiye’deki Rumların Yunanistan’a, Yunanistan’daki Türklerin Türkiye’ye........
© Turkish Forum
