menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ekrem İmamoğlu üzerinden konum arayanlar!

46 1
24.03.2025

İBB ile ilgili aslında herkesin beklediği son buydu: Yolsuzluk, rüşvet ve teröre yardım-yataklık soruşturması…

Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, elbette yargının ortaya koyacağı deliller ve tespitlerle netlik kazanacak. Bizler ise konuyu, basına yansıyan bilgiler ve gözaltına alınanların ifadeleri üzerinden takip ediyoruz. İddialar somutlaştığında, daha sağlıklı değerlendirmeler yapabileceğiz. Ancak İBB’deki rüşvet ve yolsuzluk iddiaları, açıkçası kimseyi şaşırtmıyor.

Teröre yardım ve yataklık meselesine gelince; 2019-2024 seçimlerinde HDP ve DEM ile kurulan ittifaklar, Kandil’deki terör elebaşlarının Ekrem İmamoğlu’na videolu açık desteği zaten bu konuda kamuoyunda hiçbir şüphe bırakmamıştı. Teröristbaşı Murat Karayılan’ın 2019 seçimleri için söylediği, “İnsanlarımızın AKP-MHP’yi İstanbul’da bir kez daha yeneceklerine inanıyorum” sözleri, Kandil’in kimi desteklediğini apaçık ortaya koyuyordu.

Aslında İBB’deki para trafiğinin CHP’yi, sanatçıları, yazarları, yorumcuları, gazeteleri, televizyon kanallarını nasıl dönüştürüp Ekrem İmamoğlu’na boyun eğdirdiği gibi konuları en çok konuşanlar ise yine CHP’lilerin ta kendisiydi.

Meşhur bir söz var ki, CHP’nin bugünkü halini en iyi şekilde özetliyor: “Herkes biliyor, geminin su aldığını… Herkes biliyor, kaptanın yalan söylediğini… Ve herkes biliyor, zarların hileli olduğunu…”

CHP ve yandaşları, gelişmeleri değerlendirirken adeta papağan gibi hep aynı refleksi gösteriyor.

“İBB’de rüşvet, yolsuzluk ve teröre yardım soruşturmasına ne diyorsunuz?” diye sorulduğunda, cevapları hiç değişmiyor: “Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan şaşmayacağız.”

Allah Allah… Konunun Atatürk’ün yoluyla ne ilgisi var?

Kaldı ki, CHP’nin Atatürk’le ne kadar bağı kaldı ki?

Atatürkçü yazar Uğur Mumcu’nun şu sözü, durumu çok güzel açıklıyor: “Bu ülkede banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken Atatürk maskesi taktılar.”

Nasıl edindiği henüz netleşmemiş üç villasını mal bildirimine bile yazmayan, kolundaki iki milyon liralık saatle gündeme gelen Ekrem İmamoğlu’nu savunmak için, cebinde belki 100 lirası bile olmayan öğrencileri polisle çatışmaya sürüyorlar. Sözde devrimci ve anarşist gençler, dünün Anavatan Partilisi, kapitalist Ekrem için TOMA’dan su, polisten cop yiyor. Bazı mankurtlaşmış soytarılar ise bozkurt işareti yaparak sokaklarda onlara destek veriyor.

Bu süreçte, Ekrem İmamoğlu’nun rüşvet, yolsuzluk ve teröre yardım soruşturması karşısında saf tutan bazı isimler fazlasıyla göze batıyor. Mesela Muharrem İnce…

Mesela Müsavat Dervişoğlu

Mesela Ümit Özdağ’ın partisi…

Ekrem İmamoğlu’nu savunmak için adeta kendilerini parçalıyorlar. Kimisi yeniden siyasi konum kazanmak, kimisi seçimlerde ortada kalmamak için tilki kurnazlığıyla sahneye........

© Türkgün