menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

IŞİD/DEAŞ’ın Güncel Durumu ve Türkiye’nin Mücadelesi

9 1
26.07.2025

2025 yılında, Terör Örgütü DEAŞ (birkaç yıl önce Suriye ve Irak'ta toprak kaybına uğramasına rağmen) önemli bir küresel güvenlik sorunu olmaya devam ediyor. Grup, stratejisini doğrudan toprak kontrolünden, özellikle Afrika ve Ortadoğu'da spesifik terör saldırılarına ve ağ genişlemesine kaydırarak ciddi tehditler oluşturmayı sürdürüyor.

Tahminlerimize ve sahada gerçekleştirdiğimiz araştırmalarımıza göre, DEAŞ, Esed rejiminin Aralık 2024'te çöküşünün ardından Suriye ve Irak'ta 3.000 civarında savaşçıya sahiptir. Ortaya çıkan güç boşluğu, DEAŞ’ın yeni fırsatları değerlendirmesine olanak sağlamıştır. 2024 yılında sadece Suriye'de gerçekleştirdikleri yaklaşık 700 saldırı (ki bu saldırılar bir önceki yıla göre üç kat artmıştır) buna örnektir. Bu saldırılar daha sofistike, ölümcül ve coğrafi olarak daha dağınık hale gelmiş olup, DEAŞ’ın gelişen operasyonel yeteneklerini korumakla birlikte bir taraftan da geliştirmeye devam ettiğini ortaya koymaktadır.

Irak'ta, Türkiye’nin de dahil olduğu 88 uluslararası ortağın oluşturduğu Uluslararası Koalisyon’un DEAŞ’a karşı mücadele misyonu, Eylül 2025'e kadar askeri operasyonlarını resmi olarak sona erdirmeyi planlıyor. Bununla birlikte, Türkiye, ABD ve İngiltere'nin savunma anlaşmaları ve devam eden NATO eğitim misyonları aracılığıyla desteklerini sürdürmesi de bekleniyor. Konuyla alakalı olarak Irak güvenlik güçlerinde önemli iyileşmeler kaydedilmesine rağmen, özellikle İran'ın etkisi ve silahlı milislerin hakim olduğu Irak'ın karmaşık siyasi ortamı göz önüne alındığında, yerel güçlerin kapasitesine ilişkin endişeler devam ediyor. Irak, statüsü belirsizliğini koruyan Haşdi Şabi bünyesindeki İran destekli güçlü Şii milisleri kontrol etme konusunda da iç sorunlarla karşı karşıya.

Diğer taraftan, Afrika, son dönemde DEAŞ’ın genişlemesinin ana odak noktası haline gelmiştir. 2020'den bu yana, askeri darbeler ve Fransız kolonyalizmi karşıtı duygularla karakterize edilen Sahel'deki siyasi istikrarsızlık, DEAŞ’a bağlı gruplar için mümbit bir zemin oluşturmuştur. Fransa'nın Mali, Burkina Faso ve Nijer'deki askeri yapılarının başarısızlıkları sonrasında bu yapıları geri çekmesi, bölgedeki DEAŞ yapısı için bazı fırsatlar sunmuştur. Örgüt, üç sınır bölgesinde stratejik olarak kontrol bölgeleri kurmuş, büyük etki yaratan saldırılar düzenlemiş, yüksek profilli kaçırma olaylarına yeniden başlamış, böylece bölgedeki varlığını önemli ölçüde tahkim etmiştir.

DEAŞ’ın Batı Afrika'daki varlığı, sayıca sınırlı olsa da (3.000 civarında militanı olduğunu tahmin ediyoruz) yerel problemleri ve etnik gerilimleri istismar ederek gücünü pekiştirmesi açısından önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Yerel hükümetlerin zayıflaması ve etkili terörle mücadele girişimlerinin istenilen seviyede olmaması nedeniyle Batı Afrika'da DEAŞ’ın alan hakimiyeti kurması giderek daha mümkün hale geliyor.

Doğu Afrika'da, özellikle Somali'de, DEAŞ El Şebab ile rekabet halinde ancak etkisini genişletmeye de........

© Türkgün