Hassas ve kırılgan bir aşama
Türkiye, uzun süredir bazı kelimeleri tartarak kullanıyor.
“Barış”, “süreç”, “kardeşlik” gibi mutedil ifadeler, çoğu zaman ya hayal kırıklıklarına ya da tehlikeli bir romantizme karşılık geliyor.
Türkiye’de barışı konuşmak her hâlükârda zordur.
Ama zor olduğu kadar da elzemdir.
Memleketin enerjisini kabuklaşmış yaraları yeniden deşmeye değil, müşterek bir geleceğin inşasına yönlendirmek; Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının “muasır medeniyetler” hedefine ulaşabilmenin en güvenli yoludur.
İçeride sürekli alarm veren bir toplumsal kaos durumuyla, özgüvenli ve istikrarlı bir yapı kurabilmek ve medeniyetler mücadelesinde üst sıralara tırmanabilmek mümkün değildir.
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin, 1 Ekim 2024’te DEM Parti Eş Genel Başkanı ile tokalaşması, bu bağlamda bazı meselelerin serinkanlılıkla ele alınmasının artık tarihsel bir zorunluluk haline geldiğini gösteren önemli bir işaretti.
Bu süreçte gözden kaçan en önemli gerçeklerden birisi, Türkiye’nin barışı artık bir hissiyat ya da temenniden öte, kalıcı bir düzenleme biçimi olarak konuşmaya başlamasıydı.
Sayın Devlet Bahçeli’nin DEM’e........
© Türkgün
