menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suçsuzluk karinesi bağlamında MHP ve Ülkücü kuruluşların büyük mücadelesi

61 30
31.07.2025

Arvasi’ye göre bir toplumun ayakta durabilmesi için sadece hukuki normların değil, dinsel, ahlaki birtakım normların da varlığı şarttır. Bu normların birbiriyle uyumlu, milli kültüre ve medeniyetimize uygun olduğu ölçüde başarıya ulaşmaktadır.

“Arvasi’nin kastedilen ve üstünlüğüne vurgu yapılan hukuk ise, asırlık milli tecrübelerden süzülerek milli vicdanlarda makes bulan, milleti oluşturan tüm fert ve zümreleri kucaklayan, milletin benimsediği ve yaşattığı kültür ve medeniyete ruh veren yüce bir düzenden başkası değildir. Milli demokrasinin merkeze aldığı ve üstünlüğüne inanç beslediği hukuk, milli vicdana ters düşmeyen ve dolayısıyla başka milletlerin hukuklarından kopya edilmeyen hukuktur. Demokrasinin ilkeleri olarak kabul edilen “hukukun üstünlüğü”, “milli egemenlik” ve “ilmin rehberliği” gibi ilkelerin, milli demokrasi bağlamında ele alınması zorunludur.”

Görüldüğü üzere hukuk, milli ve kültürel değerlere uyan, onunla eş güdümlü ilerleyen, bu sebeple Türk-İslam ahlakını içinde barındıran bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu şekilde oluşturulan yasalar, vatandaşın hukuka olan güvenini artırmakta ve vatandaşın içinde kuşku uyandırmamaktadır. Çünkü böyle bir sistem içerisinde Hukukun Temel İlkeleri ve Prensipleri de her kesime göre farklı yorumlanmayacak ve Devlet Aklı ve Toplum Ahlakı içinde analiz edilecektir.

Bugünkü yazımızda da bu sözü geçen ilkelerden “Suçsuzluk Karinesi”nin toplumdan, yasa koyucudan, yıllardır süzülüp gelen mücadelelerden oluşan hak arayışının nasıl sekteye uğratılmaya çalışıldığını göstermeye çalışacağız. Günümüzdeki birçok olayda Suçsuzluk Karinesini elinde maşa edenler, istediği yönde kullanmaya çalışanlara karşın bizler bu yazımızda onun gerçek anlamını ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hizmet eder yanını ele alacağız.

Suçsuzluk Karinesi, bir kişinin mahkeme kararınca suçluluğu ispatlanıncaya kadar suçlu olarak ilan/itham edilmemesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Aksi halde kişiler normal düzen içerisinde herhangi bir iftira veya sonucu daha belli olmayan durumlar yüzünden üzerlerine yapışan bir damgayla yaşamak durumunda kalacaklardır. Bu durumun önüne geçebilmek adına böyle bir karine........

© Türkgün