'Kızımı halıya sardılar, cezamı poşetle verdiler'
O ceset, 24 yaşındaki Sedef Güler'e aitti.
Cinayetin işleniş biçimi, organize bir müdahaleyi işaret ediyordu. Ancak davaya ilişkin tartışmalar, cinayetin kendisinden çok maktulün yaşam tarzına odaklandı. Giydiği kıyafetlerden sosyal medya paylaşımlarına kadar pek çok unsur, bazı mecralarda soruşturmanın önüne geçti.
Soruşturma sürecinde kritik bir figür olan Y.H.G., olay günü Sedef Güler ile birlikte aynı evdeydi. Dosyadaki ifadelere göre, yaşanan bir tartışmanın ardından Sedef’in Fırat Baykara isimli başka bir kişinin evine gitmesi yönlendirildi. Bu olaydan sonra Y.H.G.'nin ifadesi hiç alınmadı.
23 Temmuz 2025 tarihli duruşmada, babası Yavuz Güngör mahkeme huzurunda şunu söyledi: “Kızım çoktandır yurtdışında.”
Bu açıklama, uzun süredir kamuoyunun merak ettiği bir şüpheyi teyit etmiş oldu. Ancak ne yurtdışına çıkış tarihi, ne de hakkında verilmiş bir adli kontrol kararı vardı.
Müşteki avukatı Türkan Kara, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada şu hususlara dikkat çekti:
• Y.H.G.'nin yurtdışına çıkışının resmi olarak teyit edildiğini,
• Diğer kayıp kişiler hakkında zorla getirme kararlarının talep edildiğini,
• Yiğit Hüseyin Ayvalı hakkında yeniden yakalama kararı........
© Toplumsal
